Deplasman Fobisi

12 Nisan 2016 09:29

Futbolcumuz ayrı, teknik direktörümüzü ayrı, yönetimimiz ayrı. Sizin anlayacağın bizde değişen bir şey yok, çok şükür her şey yerli yerinde …

Buyurun bakalım, deplasmanda kazanamama durumumuz beş ayken altı aya çıkmış bulunmakta. Ayol altıncı aya girdik bu nedir böyle? Bunlara ne yediriyorlar, ne içiriyorlar? Bu durağanlığının bir açıklaması olmalı a dostlar.

“Kaybetmeye tahammülümüz yok” diyen Gültekin Bey’i piste davet ediyoruz, zira diyeceklerini merak ediyorum. Röportaj verirken kesinlikle tahammülsüz bir başkan görüyoruz. Kesin kazanacağız edaları, biz iyi bir takımız falan filanlar… Bitti gardaş bitti, sezon bitti. Ne duruyorsunuz hala? Bir şey diyen de yok. Bir de teknik direktörümüz yaşıyor mu? Hani varlığı ile yokluğu arasındaki farkı pek anlayamıyoruz da.

Futbolcumuz ayrı, teknik direktörümüzü ayrı, yönetimimiz ayrı. Sizin anlayacağın bizde değişen bir şey yok, çok şükür her şey yerli yerinde. Bu konuda herhangi bir ödün verme de söz konusu değil gibi duruyor.

Hani hep istikrar, istikrar dedik ya, hah işte bir konuda istikrarı elden hiç bırakmadık. Bırakacağa da benzemiyoruz. O da deplasmanda sıfırı çekmek tabii ki. Bu konuda sağlamış olduğumuz istikrar maşallah çoğu takımda yok. Acaba istikrarı yanlış mı anlattık, ne yaptık bilinmez.

Öyle kimse çıkıp da “Kayseri kümeye, Eskişehir kümeye” demesin. Biz de bu gidişatla düşme potasına bir merhaba der gibi duruyoruz. Ellerin küme düşmesine değil, bizim kümede kalmamıza odaklansak çok daha iyi olur. Bir de bazı iyi takımlar düşme potasında, yoksa biz kesin alırız maçları. Gidip Fenerbahçe’yi yenerler, Kayserispor’a gol atmayı geçtim atak yapamazlar.

Acaba futbolcularımız oynadıkları şeyin futbol olduğuna hala inanıyor mu? Yazık, vallahi yazık. Bence maç sonlarında takımı bir güzel toplayıp “Aha işte sizin oynayamadığınız futbol bu” diye kendilerine bir izletmek lazım. Belki öz eleştiri yapmalarına ve silkelenmelerine yardımcı oluruz, kim bilir.

Adamlarda deplasman fobisi mi vardır, nedir? Gidilen yerden eli boş dönülmeden gelinmiyor. İşin kötüsü bu fobi futbolcularımızda oluşmadıysa da taraftarımızda oluştu. Korkuyoruz artık deplasmanlardan, el elde baş başta kalmalardan. Bu nedenle üstteki sözlerimden vazgeçiyorum, bence taraftarımıza psikolojik destek verilsin bu konuda. Zira olan hep cefakar taraftara oluyor. Umarım bu saatten sonrası için kalan sahalar bizim olur.

Kırmızı beyazlı aşkla kalın.