Bu Maç Şanslı Değildik

Süper Lig’in 17. haftasında rakibimiz deplasmanda Gaziantep Futbol Kulübü’ydü. Hafta içi kupada aldığımız tur moraliyle bu maça çıktık. Ancak bu maçta da bu sene çok canımızı sıkan sakatlıklar mevcuttu. Özellikle Safouri ve Larsson’un son gün sakatlanması yine kadro kurmamızı zorlaştırmıştı.

Maç, yoğun bir sis ve soğuk havada başladı. İlk dakikalardan itibaren, maçın atanın kazanacağı bir mücadele olacağı görüntüsü hakimdi. İlk yarıda Streek ile net bir pozisyonu değerlendiremedik. Devre böyle bitecek derken kalemizde golü gördük ve ilk yarıyı 1-0 geride kapattık.

İkinci yarıya başlarken Alex Hoca, ilk yarının formsuz isimleri Djenepo ve Petrusenko’nun yerine Erdal ve Samudio ile başladı. Bu değişikliklerle ikinci yarıya etkili bir başlangıç yaptık. İlk 15 dakikalık dönemde önce Streek ile karşı karşıya, sonra Samudio ile boş kaleye ve en son da Kaluzinski ile net pozisyonlardan yararlanamadık. Ancak çıkarken kaptırdığımız bir top sonucunda kalemizde ikinci golü gördük. Bu noktada futbolun yazılı olmayan kuralı işledi ve “Atamayana atarlar” terimi gerçek oldu. Özellikle böyle maçlarda pozisyonları gole çevirmek çok önemlidir. Golü bulup rakibin direncini kıracakken, kalemizde golü gördük ve o dakikada maçı adeta bitirdik.

Çıkışımızı sürdürebileceğimiz bir maçta aldığımız mağlubiyet ile devreyi 21 puanla 9. sırada tamamlamış olduk. Öyle ya da böyle, kaos ortamında toplanan bu puanlar çok kıymetli. Ayrıca kupada da yolumuza devam ediyoruz. Kısaca, saha içinde her şey yolunda gibi. Önümüzdeki dernek seçiminde bir kaos yaşanmazsa bu durum A.Ş.’ye de olumlu yansır. Ancak şu anki görüntü, olası bir kaosun kulübü de etkileyebileceğini gösteriyor. Umarım bu seçimde bir orta yol bulunur.

Son olarak, transfer sezonu açıldığında mutlaka takıma takviye yapılmalı. İki kanat oyuncusu, her iki bekte de oynayabilen bir oyuncu ve bir forvet transferi elzem görünüyor. Umarım yönetim ve Hoca bu konuda birlikte hareket ederek doğru transfer politikasını uygularlar.

Sağlıcakla kalın, Antalyaspor Ailesi.