Dolar 39,8481
Euro 46,9891
Altın 4.277,31
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Antalya 34°C
Açık
Antalya
34°C
Açık
Cts 34°C
Paz 34°C
Pts 34°C
Sal 31°C

assomBALONga

28 Ağustos 2023 10:30

Hakan Aydın yazdı…

İlk düdük çalmadan önce kamuoyundaki düşünce, 90 dakika sonunda Sivasspor’un rahat bir şekilde üç puana ulaşacağı, Antalyaspor için zor bir 90 dakika yaşanacağı şeklindeydi.

Sivasspor, ilk düdükle birlikte topu rakibe verip defans arkasına atılan toplarla Gerson Rodrigues ve N’Jie’yi buluşturarak sonuca gitmek odaklı bir oyun planı ile sahadaydı. Buna karşılık Antalyaspor’da rakip çıkarken kaptığı toplar ve ön alanda rakibe baskı yaparak pozisyon bulmaya çalışıp, üstünlük sağlamak üzerine bir oyun kurgusu ile oyuna başladı.

Henüz dakikalar 10’u gösterirken, Larsson uyanıklığı ve çabukluğu ile araya girip sonucu bir anda Antalyaspor lehine değiştirdi. Golden sonra rakibi kendi yarı alanında bekleyen ve Bytyqi, Larsson, Güray gibi hızlı kanat oyuncuları ile farkı artırmayı düşünen Antalyaspor fırsatları da buldu fakat ne yazık ki fırsatlardan yararlanamadı. 35. dakikada Jakub Kaluzinski’nin sakatlanıp çıkması ile orta alan üstünlüğü Sivasspor’un eline geçti. Dario Saric daha ayağının tozu ile kendini yeşil çimlerde buldu, belki de sahada takım arkadaşları ile saha içinde tanıştı.

Yukarıdaki satırlarda yazdığım gibi, çıkarken kaptırılan bir topla rakip Sivasspor eşitliği sağladı. İlk 45 dakikada Antalyaspor’un en aksayan kısmı sağ kanadı oldu. Erdoğan hücum aksiyonlarında olmadığı gibi takım savunmasında da yoktu. Bünyamin’e ve sağ stoper Veysel’e kademe yardımı olmayınca savunma çok zor anlar yaşadı.

Nuri Şahin, karşılaşmanın ikinci yarısında yanlışını bir diğer yanlış ile kapatmaya çalıştı. Orta alanda Kaluzinski’nin yerine giren Saric ile bu boşluğu dolduramayan Nuri Şahin, boşluğu Ufuk ile doldurmaya çalıştı. Yalnız topu ileriye taşıyan, geçiş oyununu en iyi oynayan ve topu üçüncü bölgeye taşıyan Fredy’yi oyundan almak, Antalyaspor’un el frenini çekmekti. Elinde dikine oynayan tek oyuncuyu oyundan almak, Antalyaspor’un fişini çekmek demekti. Fredy’nin oyundan çıkması ile Antalyaspor rakip sahaya geçemedi. Nuri Şahin baktı olmuyor, 60. dakikada Holtmann ve soyadı gibi assomBALONga’yı oyundan alıp Hollandalı Van de Streek’i oyuna dahil ederek sonucu değiştirmeye çalıştı. Yalnız ne kanatlar ne ileri uç dediğimiz hat etkili olamadığı gibi kaptırılan toplarla rakibe pozisyon verildi.

Nuri Şahin baktı yine olmuyor, Dimyat’a pirince giderken eldeki bulgurdan olmamak adına kanattan Bytyqi’yi çıkarıp Erdal’ı ikinci bölgeye alarak en azından deplasmandan 1 puan alıp gelecek haftaya kredisini devam ettirmek istedi. Zor da olsa yenilmeden deplasmandan bir puan almak, teknik heyeti mutlu edebilirdi ama Antalyaspor ile yatıp kalkanlar için umutsuzluk vadediyordu.

Buradan sayın başkana Sabri Gülel’e bir serzenişte bulunmak istiyorum. Sezon başında basına verdiği demeçte Antalyaspor’un transfer komitesinin en az 6-7 komisyondan oluşup transferlerin yapılacağını belirtmişti. İyi ki komisyonlar var, olmasa ne yaparmışız, takım yol geçen hanına dönerdi herhalde. Bu oyuncuları kim aldırdıysa derhal kulüple ilişkisi kesilmelidir. Oyuncu kalitesi olarak vasatı aşamayan oyuncularla bu sezon zor geçeceğe benziyor.

Oyunun bütününe baktığımız zaman Antalyaspor takım oyunundan uzak, tel kadayıf gibi dökülen, sahada ne yaptığını bilmeyen 16 tane adam vardı. Hele ki saha kenarında deneme yanılma yöntemi ile idare edemeyen bir Nuri Şahin vardı. Lakin ne yazık ki hep yanıldı.

Son sözüm, Başkan Sabri Gülel’e gelsin:

Bilmediğini bilmek en iyisidir. Bilmeyip de bildiğini sanmak tehlikeli bir hastalıktır.

ETİKETLER: ,