alEX ‘Go Home’
Hakan Aydın yazdı.
“Ex” kelimesi, tıp alanında hayatını kaybeden insan için kullanılır. 25 Ağustos akşamı Corendon Airlines Park’a gelen az sayıda taraftar, maç kadroları açıklandığında adeta küçük dilini yutacaktı. Geçen hafta Beşiktaş karşılaşmasında sahaya 5 farklı oyuncu ile çıkmıştı. Alex adeta lig bitmiş, formalite maçları oynanırken genç oyunculara da şans verip deneyim kazanmalarını isteyip kendisi için puanın önemli olmadığı havasında bir kadroyla sahadaydı. Yukarıda bahsettiğim gibi, “ex” kelimesinin karşılığı olarak Alex’in hocalığında çocuk ölü doğmuştu.
Karşılaşmanın ilk düdüğü ile birlikte sahada ne yaptığını bilmeyen, amaçsızca ve plansızca sağa sola koşan, oyun disiplini ve bütünlüğü olmayan bir Antalyaspor vardı. Geçen haftanın aksine üçlü defanstan vazgeçip dörtlü tandem oynar gibi, top Antalyaspor’da iken üçlü gibi oynatmaya çalışması, bir acayip garabet taktikle sahadaydı.
Böyle olunca, karşısında zayıf bir kadro olsa da oyun disiplini olan, bloklar arasını kısa tutmaya çalışan, rakibin atağa çıkarken kaybedeceği toplarla hızla 2. bölgeyi geçip Antalyaspor kalesinde tehlike yaratıp sonucu kendi lehine çevirmeye çalışan bir Hatayspor vardı.
Antalyaspor ise topu bir türlü kanatlara taşıyamayan, orta alanda baskı görmemesine rağmen ileride çoğalamayan, rakip kaleye gidemeyen bir takım görüntüsü sergiledi. Futbolcular o kadar amaçsız, ne yaptığını bilemez bir haldeydi ki inanın, karşılaşmaya gelen az sayıda taraftardan sahaya 11 kişiyi tribünden indirsek, bundan kötü oynamazlardı. İlk yarı boyunca, on bir oyuncunun içinde bir Samudio bir de Djenepo bu kötü oyuna karşı sahada adeta isyan eder gibi oynuyordu. Diğerleri ise sanki kış uykusundaydı. Oyunun ilk yarım saatinde Hatayspor skoru 2-0’a getirince herkesin kafasında “Fark mı geliyor acaba?” düşüncesi belirdi. Ancak Hatayspor’da farkı artıracak kalitede ayaklar olmayınca, ilk yarı bu sonuçla bitecek derken Djenepo’nun sürati ve gayreti ile kazanılan penaltıda Safuri’nin topu neredeyse zorla elinden alması ve laubali bir vuruşla kaleciye nişanlaması sonucunda, ilk yarının sonunda içeriye umutlu girme hayalimiz suya düştü. İlk yarı sonunda böyle bir ilk 11 ve böyle bir taktikle rakibin Hatayspor olması Antalyaspor için şanstı. Çünkü Hatay yerine Başakşehir, Rize, Eyüp gibi takımlar olsaydı, sonuç çok daha farklı olurdu. Bu taktik planla ilk yarıyı Alex adeta çöpe attı.
Devrenin bitimi ile birlikte ikinci yarıya Antalyaspor üç oyuncu birden değiştirerek başladı; kendi kendini inkar eden bir hoca vardı. Alex, adeta Alex’e karşıydı. Orta alana Kaluzinski’nin geçmesi, kanatta da Van de Streek’in oynamaya başlaması, solda Djenepo’nun hızlı çıkışları ile Hatay savunması adeta abandone oldu. İkinci yarının başında Hatayspor çıkarken kaptırdığı topta, savunma oyuncusunun son adam olması ile tereddütsüz kırmızı kart görmesinin ardından, son 40 dakika maçın senaryosu yeniden yazıldı. Kırmızı kart, Hatayspor oyuncu grubunu ve kenar yönetimini birden oyundan düşürdü. Sahada kalan 10 kişi ve kulübede herkes kırmızı kart görmüşçesine oyunun kontrolünü Antalyaspor aldı.
Kaluzinski önderliğinde sağlı sollu ataklarla, adeta bir boksörün rakibini köşeye sıkıştırıp devirmeye çalışması gibi, gol de adeta “Geliyorum.” diyordu. Kırmızı karttan 10 dakika sonra Thalisson’un mükemmel kafa vuruşu ile umutlanan Antalyaspor, Moussa Djenepo’nun gayreti ile adeta bir sihirbaz gibi topu ağlara gönderince, ilk yarı ile ikinci yarı siyahla beyaz kadar zıt oldu. Yine, karşılaşmanın uzatma dakikasında ısrarlı takibimiz ile kazanılan penaltı sonucunda, kimsenin aklından çıkaramayacağı bir son karşımıza çıktı.
Bana kalırsa bu göl maya tutmadı. Kulübede adeta heykel gibi duruyordu Alex. Tribünden gözlemlediğim kadarıyla yardımcı antrenörün ısınan oyunculara ve sahadaki oyuncu grubuna hırsını göstermesi, teknik ekip için en olumlu olay olmuştu. Genel anlamda üç puan alınsa da bu galibiyet kimseyi aldatmasın. Bu sadece Alex’in 2-3 hafta daha ömrünü uzattı.
Samudio, Djenepo, Gaich, Thalisson iyi transferler; fakat Soner’e verilen paraya yazık. Djenepo’nun sürati çok iyi ama son vuruşları ve ortaları çok zayıf gibi. 2-3 hafta sonra form tutar gibi duruyor. Önümüzde çok zorlu bir periyot var. Başakşehir, Adana Demirspor, Kasımpaşa, Fenerbahçe, Rizespor ve Galatasaray gibi zorlu karşılaşmalar bu takımı bekliyor. Bu karşılaşmalardan yedi puan çıkarırsak Alex ile, bu bile başarı sayılmalıdır.
Son sözüm Alex’e gelsin:
“Akıllı olmak mühim değil, önemli olan o aklı yerinde kullanmaktır.“