Eto’o Mu Ego’o Mu
Yenildiğimiz haftalarda hiç tadım tuzum kalmıyor. Hele ki takım vasat bir doksan dakika geçirdiyse yazı yazasım hiç gelmiyor. Ama yazmadan kime duyurabiliriz sesimizi? Kime duyurabiliriz sitemimizi? Tabii ki yenileceğiz. Sürekli kazanamayız, sonuçta meşin yuvarlak. Hakkımızla yenilmek ayrı bir şey 90 dakika sahada çok varlık göstermeden yenilmek daha sinir bozucu.
İlk golü üçüncü dakikada yedikten sonra sekizinci dakikada Emrah ile beraberliği yakaladık. Beraberlik golünün şokunu erken atlatan Rize dakika 13’te skoru 2-1 yaptı. Sonrası malum zaten… Ne zaman hızlı çıksalar gol pozisyonu oldu ve biz kusursuzca dakika 25’te üçüncü golü yedik. 49. dakika dördüncü gol ve 62. dakika da 5. gol… Geçmişler olsun.
Hele bir de maç sonu deplasmana giden taraftarlarımızdan özür dilemeye gitmeyen bir oyuncu var ki!.. Onun için olumlu şeyler yazmıştım. Ama sanırım hak etmiyormuş. Eto’o ne kadar takımı sahiplendiyse, her maç sonu taraftarına gidiyorsa, egosuz bir şekilde tribünlere gelip taraftarına saygı gösteriyorsa biraz örnek alınması lazım. Takım ve taraftarlar olarak bir bütün olduk. Biz ne kadar kırmızıysak siz o kadar beyazsınız. Antalyaspor’u Antalyaspor yapan bizleriz çocuklar. Takımımızı sırtlayan sizlerseniz, bizler de sizleri karşılıksız sevip sayanlarız. Siz bu takımdan gideceksiniz ama biz kalacağız. Antalyaspor taraftarındır. Futbolcular gider, hocalar gider, yönetim gider. Biz kalırız! Taraftarına saygı duyan futbolcu her zaman kazanır. Siz bu takımdan gitseniz bile bizler sizlerden sevgi ile bahsedebilelim. O yüzden egonuza yenik düşmeyin, futbolunuzu oynayın. Egosuna yenik düşerek taraftarından kaçan bir futbolcu olmak yerine kötü oynasan bile senin adını haykıracak bir sürü insanın karşısına çıkmaya cesareti olan bir futbolcu olabilirsin.
Bu beş golün açıklaması ne olabilir? Bu neyin ruhsuzluğu? Bu neyin inanmamazlığıydıi bilmiyorum. Ama sanırım bu yenilgiye ihtiyacımız vardı. Yahut çok şımarmıştık ondan dolayı rakibimizi hafife mi aldık ne? Bu kadar fark yemeseydik, bu kadar sert çıkmazdı kalemimden kelimelerim. Acımasız eleştiriler yapmak istemesem de takım biraz çatırdamaya başlamış. Bu maç resmen tokat gibi çarptı yüzümüze. Beş parmağın da izi kaldı. Fazla şımarmış olmalıyız ki Rize’den öyle bir tokat yedik beş parmağın izi de suratımızda kaldı. Bunun bize ders olması dileğiyle… Tam bir şımarık çocuk edasıyla gittik Rize’ye. Sadece oyuncular ve yönetim mi şımarmıştı? Açıkcası taraftarlar olarak biz de şımarmıştık. Eto’o’ya güvenip bizi gene ipin ucundan alır diye umuyorduk, öyle düşünüyorduk. Çünkü öyle olmuştu. Gene öyle olur diye düşündük.
Velhasıl kelam kedi her zaman bal yemez, Eto’o her zaman ipten almaz azizim.