Kurt Kışı Geçirir Yediği Ayazı Unutmazmış
Birçok siyasi mevzu, “üst”teki kişilerin egosal çatışmaları, içinden çıkılmayacak gizli saklı olaylar… Hepsinin zarar verdiği tek bir ortak payda var, o da Antalyaspor …
Konya deplasmanına gidememenin verdiği üzüntü ile başlıyorum sözlerime…
Maçın ilk yarısı futbol adına epey sıkıcı ve durağandı. İkinci yarı ise çok heyecanlı ve çekişmeli geçti. Orada olup takıma destek vermeyi çok isterdik.
Takımdan bahsedecek olursak, şahsım adına Nasri ile ilgili düşüncelerimin değişmeye başladığı bir maç oldu. Performansı ciddi anlamda iyiydi. Eto’o maç boyunca yanlış paslarıyla, top kayıplarıyla tam eleştiri süzgecimize girdi derken golü atan isim yine kendisi oldu. Tabii ki Deniz Kadah’ın muhteşem asistini de göz ardı etmemek gerek.
Takımın gizli kahramanı Diego… Tüm kalbiyle savaştı gene. Skorun aleyhimize çok daha fazla olmasını engelleyen yegane kişiydi. Geçen haftaki yazımda Diego’nun takıma olan gönül bağı ve aidiyet duygusundan bahsetmiştim. Bu hafta da bizi gerek sosyal medya paylaşımları gerekse saha içi savaşçı ruhuyla onore etti.
Top oynamayan, oynar gibi yapan Sakıb Aytaç’tan ve koşması gerekirken yürümeyi tercih eden ruhsuz Menez’den bahsedeyim diyordum bu yazımda fakat söylenecek pek de bir şey yok.
Konya maçı biz taraftarlar için son derece önemli bir maçtı. Camiamız için de aynı şekilde… İyi top oynadıklarını söyleyemem fakat deplasmanda alınan bir puan bir puandır.
Gelelim son bir haftadır çalkalanan Ali Şafak Öztürk haberlerine… Burada yazamayacağım fakat hepimizin az da olsa kulak aşinalığı olduğu birçok siyasi mevzu, “üst”teki kişilerin egosal çatışmaları, içinden çıkılmayacak gizli saklı olaylar… Hepsinin zarar verdiği tek bir ortak payda var, o da Antalyaspor.
Başkanımız bu sezon transferlerde hata yaptı, evet. Eleştirdik belki fakat kendisi son derece kalender, vizyonu geniş ve yüreğini gerçekten bu kulübe vermiş bir insan… Zorlandığı ilk anda sırt dönmek bizlere yakışmaz. Vefa önemli bir hissiyattır. Taraftar olmadan önce insan olmak gerek bazı durumlarda. Kaldı ki yönetimin şu süreçte değişmesi takımın da camianın da aleyhine olacak, huzursuz bir ortam baş gösterecektir. Sürekli değişen bir yönetim kadrosu ile futbolcuların adaptasyon süreçleri de sakız misali uzayacaktır. At gözlüğü ile kişisel savaş döndürmeden bakıp görmek lazım. Umuyorum ki güvenoyu ile Ali Şafak Öztürk ile yolumuza devam edeceğiz.
İki “üst”ün kişisel savaşında bir diğerine tabir-i caizse “kulluk” edenler, ast oldukları için ezilenin nihayetinde ta kendileri olacaklarını unutmamalıdır. Bu sebeple saçma sapan yazıp çizen, ortalığı karıştıranlara da buradan sesleniyorum; çekin ellerinizi de, siyasi emellerinizi de armamızın üstünden! Gidin başka yerde oynayın.
Sevgili Ali Şafak Öztürk, kurt kışı geçirir fakat yediği ayazı unutmazmış. Dostunuzu ve düşmanınızı daha net görmenizi sağlayan bu karmaşayı lehinize çevirip, baş koyduğumuz yolda bizlerle devam edeceğinizi umuyorum. Önümüzdeki Fenerbahçe maçında herkese ve her şeye inat, sizden şu cümleyi bekliyoruz:
“Biz Antalyasporuz”