Yolun Sonu

30 Aralık 2019 08:24

Ahmet Çolak yazdı…

Hüsran, yıkım, hayal kırıklığı… Sezonun ilk devresinin kısa açıklaması, ancak bu olabilir.

Takım İstanbul deplasmanına giderken hiç kimsenin umudu yoktu. Ancak bu kadar rezil futbolu da kimse beklemiyordu.

Teknik adam değişikliğinin bir takıma hiç pozitif bir katkısı olmaz mı? Olmaz, çünkü oyun planlaması baştan aşağı yanlış. Sen rakibini nasıl 2 veya 3. bölgede tutabilirim taktiği yerine, 3-5-2 gibi bir sistemle oyunu kendi alanında kabul edersen rakip ilk 45 dakika içinde 33 defa kaleye yakın yerde tehlikeli atak geliştirir. 15 defa ceza sahası içinde kaleyi yoklar, 7 kez net gol pozisyonu bulur ve bunun 3’ünü de gol yapar. İkinci devrede adamlar hiç sıkmadan idman yapar gibi 2 gol daha buldular. Bu taktiği uygulamak istiyorsan, kanat oyuncuların da mangal gibi yürekli ve lokomotif gibi olmalılar. 90 dakika ileri geri koşmalılar. Bu teknik anlayışında başarı ancak böyle gelir. Rakibin araya ve kanatlara attığı her pas ya gol ya da net gol pozisyonu oldu. Neticede utanılacak bir fark tabelaya yansıdı.

Gelelim işin mutfağına… Ne başkan var! Ne yönetim var! Ne teknik adam var! Ne de futbolcu var! Yok oğlu yok. Durun, birileri var; koşulsuz ve hiçbir beklentisi olmayan sadece renklere ve armaya aşık olan TARAFTAR var. Haklı olarak taraftar devre arası gelecek takviyelerle başarı geleceği ümidini taşıyor.

Lakin bu kafa yapısı ve yönetim anlayışı ile mümkün görünmüyor. Durum böyle olunca insanın aklına şöyle bir şey de geliyor; TFF 1. Lig’i tanıyan bir hoca ile anlaşıp elindeki para edecek futbolcuları satıp, diğer işe yaramayanları da elinden çıkarıp, altyapıdan ve TFF 1. Lig’den futbolcular alıp gelecek sezonun planlaması yapılabilir. Hem borcun artmasının önüne geçilip, hem de tasarruf edilebilir.

Hal böyle olunca en kötü ihtimaller üzerine konuşmak gerekir. Çünkü eğer böyle giderse, bu yolun sonu bir alt ligde bitebilir.

ETİKETLER: ,