Bıraktığımız Yerden Devam

15 Haziran 2020 08:50

Ahmet Çolak yazdı…

Evet, yaklaşık 3 aylık aradan sonra tekrar start alan Süper Lig’de puan hanemize 3 puan yazdırmak çok güzel oldu. Gelenek bozulmadı. Hem yenilmemezlik serisi hem de geçen sezonki Vodafone Park zaferi taçlanarak devam etti.

Takımımızın çok iyi motive olduğu, ilk 35 dakikalık oyunundan belli oldu. Hem rakibe pozisyon vermedi hem de 2 gol bularak ilk yarının skorunu belirledi. Burada Sergen Yalçın’a teşekkür etmek gerekir. Çıkardığı kadro ekmeğimize yağ sürdü ve ilk devreyi net skor ile önde kapatmış olduk. Bu pandemi döneminde yapılan kural değişikliği ile 5 oyuncuya çıkarılan kenar hamlesi şansı, Beşiktaş ve diğer büyük takım diye adlandırılan kulüplerin işine gelmiş oldu. Çünkü harcadıkları paranın hesabı sorulmadığı için kadro derinlikleri fazla olduğu aşikar, bu yüzden ikinci yarının başında Sergen Yalçın’ın yaptığı hamleler ile maçın şekli değişti, çok baskı yedik ve neredeyse maç tek kaleye döndü. Eğer 50. dakikada Sinan Gümüş direğe takılmasa belki daha farklı şeyler yazıyor olacaktık.

Rakip teknik adamın maçı çevirmek adına yaptığı hamlelere, Tamer Hoca çok geç reaksiyon verdi. Podolski ve Jahovic değişiklikleri biraz daha erken olsa bu kadar çok baskı yememiş olacaktık. Bir de bu maç özelinde kanat bekleri Nazım Sangare ve Fedor maalesef sınıfta kaldı. Oyun içerisinde rakiplerini hep kaçırdılar, ilk müdahalelerde geç kaldılar. Hatta bir pozisyonda 37 yaşındaki Atiba’nın Fedor’un iki metre gerisinden gelip önüne geçtiği ve topu ceza sahasına taşıdığına şahit olduk. Eğer bunlara dikkat etmezlerse kalan 7 lig ve 2 kupa maçında daha da çok zor anlar yaşayabilirler.

Tabii ki eleştirinin yanında tebrik etmemiz gereken, serinin 9 maça çıkması ve futbolcuların asla mücadeleyi bırakmadan oyunun içinde olmalarıdır. Bu yüzden alkışı sonuna kadar hak ediyorlar.

Burada ilk başta; pandemi döneminde başkan Ali Şafak Öztürk’ün otelini futbolcu ve eşlerine açmaları var olan aile ortamını bir üst seviyeye yükseltmiş olması, teknik ekibin başta Tamer Hoca ve yardımcı antrenörlerinin uyumlu çalışmaları, futbolcuların da işin bilincinde olması ve çok profesyonel davranışları da başarının katlanarak gelmesini sağlamıştır.

Bu galibiyet ile klasmanda alt sıralar ile işimiz kalmadı. Kalan 7 haftada bu takımın kolay kolay maç kaybedeceğine ihtimal vermiyorum. İlk 10 içerisinde olacağımız artık daha belirgin hale geldi.

Şimdi tek hedef perşembe günü rövanş mücadelesini gereken skor ile bitirip kupanın bir ucundan tutma vaktinin geldiğini düşünüyorum ve inancımın da tam olduğunu vurgulamak isterim. Final maçını hangi takım ile oynarsak oynayalım, favori olduğumuz bir müsabaka olacaktır.

Perşembe akşamı serinin devam edip kulüp tarihimizde ve müzemizde bir Türkiye Kupası olması en büyük temennimdir.