Yazıklar Olsun
Gerçekten yazıklar olsun. En büyük rakibiniz Adana Demirspor yenilmiş, diğeri Osmanlıspor yenilmiş, dahası bu iki takım da kötü oynayarak yenilmiş, karışacaklar yani ve sizin önünüzde altın tepside bir 3 puan var. Altınordu gibi genç, baskıyı kaldıramayacak, baskı yaptığınızda hata yapacak takıma karşı yeniliyorsunuz. Yemin ediyorum dünyada böyle bir takım daha yok. Kendi taraftarını kanser etmek için her şeyi yapıyorlar yemin ediyorum.
Yine bırakıyorum tekniği taktiği… Yahu çok genç bir takım karşınızdaki. Baskılı başlamamız gerekiyor ki korksunlar, top bizde kalsın, top ile biz oynayalım. Hata yapsınlar sahalarından çıkamasınlar. Biz ne yapıyoruz, tam tersini. İlk beş dakika sahamızdan çıkamıyoruz resmen ve gelip golü atıyorlar. Aslında atmadılar, biz davet ettik, davete icabet ettiler. Yediğimiz iki golü atan adam değil çocuk, daha 17 yaşında! Ama biz Orduspor maçından antremanlıyız ne de olsa 15-16 yaşındaki çocuklara yenilmeye.
Penaltı oldu. Bana göre penaltı ile alakası yoktu o pozisyonun. Allah’ın adaleti, bizim oyuncu atamadı değil, kalecinin hakkını vereceksiniz beyler. Adam resmen çıkardı o topu, helal olsun. Her maç gol yiyen Fornezzi efendi görmüştür umarım. Adam banka gibi, geleni geçeni alıyor içeri.
Maç öncesi yakın çevremdekilere ”Yenileceğiz” dediğimde kafayı mı yedin bakışları aldım. Be renktaşlar kafayı yemedim, Antalyaspor’u tanıyorum. Kadrosu, şartları ne olursa olsun adamı terse yatırır bu takım. Gider Orduspor’a yenilir, bugün İspanya’da Real Madrid’e cehennemi yaşatır Antalyaspor. Formasından mı, armasından mı, havasından mı, suyundan mı bilmiyorum da yapar yani bizim takım bunu.
Fazla yazmayacağım, yazmayı hak eden takım yoktu sahada. Sadece iki oyuncudan bahsedeceğim. Gördüğüm iki oyuncudan. Önce kötüsü… Osman, dümdüz çimde giderken kayıp düştü. Nasıl becerdin be kardeşim? Vallahi de billahi de beceri isterdi o olay. Şaştım kaldım. Diğeri de Berk İsmail’in canını dişine takıp tekmeye kafayı sokup kendisini parçalamasıydı. Bize bu kafadaki oyuncular lazım işte. Kötü oynasa ne fark eder. Öyle oynasın bizden yana helal olsun. Antalyaspor formasına, armasına, tribününe yakışan zihniyet budur.
Grup 1966 olarak yine, yeniden sahnedeydik. Aslında bizim sahne arkasında olmamız gerekiyor, sahne oyuncularındı ama onlar bize bırakıyor, biz çatır çatır mücadele ediyoruz. O kadar inanmış adam, maç boyu tribünün önünde kocaman bayrağı sallamaktan kollarını hissetmeyen genç kız kardeşim vs… Bu yüreklere hesap vereceksiniz, hesap!
Maç sonu söylediğimiz cümleyi buradan da geçelim daha yüksek sesle:
Bu sene şampiyon yine taraftar!