Dolar 39,9048
Euro 47,0478
Altın 4.303,40
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Antalya 37°C
Açık
Antalya
37°C
Açık
Per 37°C
Cum 36°C
Cts 35°C
Paz 34°C

Umutlar Yarına Kaldı

17 Ekim 2022 09:01

Ulaş Kalkan yazdı…

Bu hafta eksiklerin, kadro derinliğinin sayı olarak yetse de kalite olarak yeterli olmayışının, bireysel hataların ve ezbere tercihlerin kurbanı olduğumuz bir müsabakayı geride bıraktık.

Boffin’in yokluğu her ne kadar hissedilse de Alperen’in çok kötü bir performans sergilemediğini düşünüyorum. Hem kendisinin hem stoper ikilisinin ikinci maçlarına çıkmış olmaları bazı iletişim sorunlarını beraberinde getirdi ve bu durumun kurbanlarından birisi de Alperen oldu. Takım için en büyük eksik ise hiç şüphesiz Fernando’ydu. Takımın hem beyni hem kalbi olduğu zamanlar epey fazla ve haliyle onun eksikliğini maç boyunca hissettik. Geçen haftaki yazımda bahsettiğim “Fernando’nun sihrine güvenmek” temelli hücum organizasyonumuzdan da olunca biraz bireysel beceri beklentisine dayalı oyun anlayışı gördük sahada. Topu alan oyuncunun dikine gitmeye çalıştığı, geçmiş haftalara nazaran kaotik bir hücum mantalitemiz vardı. Fernando’nun yokluğunda onun görevini üstlenmesi için sahaya sürülen Fredy ise geçtiğimiz sezon ortasından beri olumsuz bir form durumuna sahip. Sahada olması beni eskiden heyecanlandırırdı fakat artık geriyor. Aynı şekilde bu sezonun başından beri bir B planına ihtiyacı olan Luiz Adriano yine sahada takımı eksik hissettirdi. Geçen sezon her an maçın içinde olan ve rakip takımı kendisi için planlar yapmaya zorlayan o adama bu kadar kısa sürede ne oldu, anlayabilmek gerçekten zor.

Gelelim ezbere tercihlere… Bu konuda yazılabilecek, söylenebilecek her şeyden daha güzelini Mustafa Erdilman sahada kaldığı kısacık vakitte oyun zekasıyla söyledi aslında. 37 yaşındaki Hakan Özmert’in tamamen ezbere biçimde her maçta oyuna dahil olduğu bu ortamda Mustafa o şansa, çok çok az verilse bile ne kadar ihtiyacı olduğunu ve karşılığında neler verebileceğini hocasına gösterdi. Bu konuda Nuri Hoca kendisine 16 yaşında formayı veren hocalarından neyi daha farklı düşünüyor, yorumluyor tabii bunu kestirmek zor. Bu maçta gösterdiği performansla Mustafa’nın takım rotasyonunda kendine yer bulmaya başlayacağına inanıyorum.

Evet, maalesef bu hafta da umutlar yarına kaldı. Haftaya evimizde, hep birlikte tek bir hedef için bir araya geleceğiz; 3 puan.