Sonunda

Haftalar sonra sonunda galip geldik. Galip gelmeyi geçtim, gerçekten hak ederek kazandık maçı. Sahayı resmen dar ettik Fenerbahçe’ye. Belki de kazandığımız şu maç, ligin kaderini değiştirdi şampiyonluk adına. Biz kendimize bakalım tabii ki kim ne yapmış, şampiyon kim olmuş, biz olamadıktan sonra umurumuzda da değil açıkçası.

Evet uzun zamandır galip gelemiyorduk. Çoğu zaman gerçekten berbat oynadık. Bunun üzerine tesislere gidildi. Hatta ulusal basında ”Tepki için gittiler Eto’o’yu görünce selfie çektirdiler.” gibi saçma sapan, gerçeklikle alakası olmayan şeyler yazıldı. Halbuki o gün taraftar grubu liderlerine 2-3 hafta daha beklemeleri rica edilmişti.

Bu takımda ciddi bir potansiyel var. Ama bazen kullanamıyoruz nedense. Bakın Fenerbahçe maçında oynayan takıma, oynanan oyuna… Şu oyunu her iki maçtan birisinde oynasak en kötü ilk üç içerisinde oluruz sezon sonu. Umarız bu oyun tarzı, bu inanç devam eder ileriki haftalarda.

Yıllardır bir maçta dört gol yemeyen Fenerbahçe takımına çok daha fazlasını atabilirdik ama olmadı. Aslında maç 4-0 bitti ama bedavadan iki gol kazandı Fenerbahçe. Bunun onlar da farkındaydı, hatta tribündeki o 80. dakikada tribünü boşaltan cefakâr  taraftarları da.

Bakın size ne diyeceğim… Bu paragraf Antalya’da oturup da şu İstanbul takımı tutanlara, onların taraftarlarına özenenlere… Hani şu İstanbul takımı olan takımlar var ya, hani şu şampiyonluğa oynayanlar… Hah işte onların özendiğiniz o ultra süper taraftar gruplarının hallerini söyleyeyim size.

Beşiktaş şampiyonluğa oynuyor, Antalya’ya İstanbul’dan gelen taraftar sayısı 1,5 (yazı ile bir buçuk) otobüs.
Fenerbahçe zaten şampiyonluğa oynuyor, İstanbul’dan Antalya’ya gelen taraftar sayısı üç otobüs.
Yarın bir gün Galatasaray gelecek. Emin olun şampiyonluk iddiası olmadığı için yedek kulübesindeki futbolcu sayısı İstanbul’dan gelen taraftar sayısından fazla olacaktır.

Sizin yaşadığınız şehrin taraftarına bakalım.
En yakın örnek Antalyaspor taraftarı, geçen hafta Konyaspor deplasmanına 20’den fazla otobüs, 40’tan fazla minibüs ile gitti! Eğer özenilecek bir şey varsa sahtesine, iyi gün dostuna değil, burnunuzun dibinde, gerçek olanına özenin.