Ruhsuz Futbol
Sevgili Antalyasporlular,
Maç öncesi önümüzdeki iki maç için şahsi hedefimi dört puan olarak koymuştum. Zira takımın oynadığı futbol ve hocanın oyuncu tercihleriyle mevcut durumda ligi onuncu sıranın üstünde bitireceğimize şahsen inanmıyorum. Hemen kırk puan barajının üstüne çıkıp bu sene lige tutunmalı ve sonraki maçların keyfini çıkarma taraftarıyım.
Yönetimin anlamsız şekilde uyguladığı bilet politikasıyla, dışarıda kalan ve gişelerden dönen yüzlerce taraftarın dışarıdan protestosuyla hemen hemen boş tribünlere karşı oynandı Sivasspor maçı ve haliyle ortaya antrenman havasında tatsız tutsuz bir futbol çıktı. Hoş, sene başından beri belli periyodlar harici bu futbola biz Antalyaspor taraftarları olarak alıştık.
En başta Yusuf Hocanın bu sistemi tutmadı. Ama ısrarla tutmayan sistemin işlemeyen çarklarını sahaya sürmeye devam ediyor. Emrah Başsan’ın patlama yapmasını beklemekten şahsen yoruldum. Olmuyor ve görünen o ki olmayacak da. Yeteneklerine ihanet edercesine oynadığı futbolla Emrah bundan üç beş sene sonra kendinden ”yetenekli futbolcuydu ama harcadı kendini ve kaybolup gitti” şeklinde söz ettirecek.
Futbol olarak bir puandan fazlasını hak etmediğimiz bir maçta iki taraf da bence beraberliğe üzülmemiştir. Biz kırk puan hedefine bir adım daha yaklaştık. Haftaya önemli bir Kasımpaşa maçı var. Bu maçtan alınacak üç puan zorlu Bursaspor ve Beşiktaş maçları öncesi camiadaki hoşnutsuzluğu bir nebze azaltır. Tersi bir durumda ise Yusuf Şimşek, Eto’o’ya ve futbol şansına her zamankinden daha çok ihtiyaç duyacak. Zira onuncu haftadaki Beşiktaş maçından sonra kulüpte çok farklı şeyler yaşanabilir.
Umarım Yusuf Hoca bu üç haftalık periyotta, artık hatalarından ders alıp hak edene formayı verir, biraz daha cesur ve orta sahayı kalabalık tutan bir anlayışla sahaya oyun anlayışını yansıtır.
Bekleyelim ve görelim.