Pes Etmek Yok
Osmanlıspor’un nasıl bu günlere geldiği malum. Rakiplerine 15 (Bizim maç ile birlikte 16) kırmızı kart verilmiş, lehlerine 12 penaltı çalınmış bir takımdan bahsediyoruz. Hakemin sahada ne yapacağı, maç öncesinde ayan beyan belli zaten. Kaldı ki maçın 28. dakikasında üç sarı kartımız vardı.
1-0 öne geçtik. Ama hakem efendi sağ olsun bizi ince ince doğradı. Faul olup olmadığı tartışılabilir pozisyonlara bile sarı kart ile ceza verdi bize. Bunu ben değil, internet ortamında biraz araştırma yapsanız, farklı takım taraftarlarının da yazdığını göreceksiniz zaten. Tisdell isimli oyuncunun maç boyunca iki defa direkt kırmızı kart ile atılması gerekiyordu. O atılmayan Tisdell isimli oyuncu bırakın maçın kaderini, sezonun kaderini değiştirdi bence. Allah iyi demez ama…
Şimdi gelinen bu noktada ahlayıp vahlamanın gereği yok. Bunun faydası da yok. Bizim önümüzde bir Play Off gerçeği var. Bu takım Süper Lige çıkar. Play Offa kalan veya kalabilecek takımların durumuna bakın, ben ümitliyim. O potansiyel bizde bolca mevcut. Yeter ki isteyelim, kafaya koyalım, her şekilde çıkar bu takım.
Diarra koca maç boyunca hiçbir şey yapamadı. Yusuf Hoca gerçekten burada hata yaptı. Diarra yerine Berk İsmail oyuna girmeli, rakip sahada fiziki üstünlük almalıydık. Attığımız üç golün üçü de kanat oyuncularımızdan geldi. Bu arada belirtmeliyim ki Berk İsmail ve Gökhan Karadeniz’in bonservisleri kesinlikle alınmalıdır. İster Süper Lige çıkalım, ister bu ligde kalalım, kesinlikle bu iki oyuncu takıma kazandırılmalıdır.
Gelelim tribünlere… Takım 3-1 mağlup duruma düştüğünde bile destek kesilmedi. Takıma itici güç olundu ve maç 3-3’e getirildi. Dördüncü golü müthiş istedi tribün ama olmadı. Tribünler elinden geldiğinden fazlasını verdi sahaya.
Maç sonu Ceysu Maraton tribün önüne gelip küfür eden Osmanlıspor yöneticisine de sanırım Federasyon gereken hassasiyeti gösterir. Hani sahadaki yönetim gösteren hakem hassasiyeti gibi bir hassasiyet göstereceklerse kalsın…