Yanlış Teşhis

Hocalar değişiyor ama Antalyaspor bir türlü ayağa kalkamıyor. Sorunun hocalarda değil, anlayışta olduğu artık çok bariz.

Yönetimin ısrarla yaptığı yanlışlar, kurdukları yetersiz kadro ve problemin devamlı farklı yerlerde aranıyor olması, durumu daha da karmaşık hale getiriyor.

En başta şunda anlaşmak lazım: Antalyaspor’un kadrosu yetersiz. Geçen seneyle bile kıyasladığımızda aradaki fark oldukça büyük. Kalede Helton Leite, şu anki kalecimiz Kenan Piric’ten daha kaliteli. Orta sahada Dario Saric, şu anki orta saha Petrusenko’dan daha iyi. Forvette Adam Buksa, şu andaki forvet Gaich’ten daha üstün.

İzlenmeden, sırf tavsiye üzerine yapılan transferlerle gelinen noktada, Antalyaspor camiası “Acaba düşer miyiz?” korkusu içerisinde.

Saha dışında ise ödenmeyen vergi borçları ve geciken maaşlar, Antalyaspor’un maalesef gerektiği gibi yönetilemediğini açıkça gösteriyor.

Birkaç hafta önce, bu seri mağlubiyetlerden önce, Sayın Sinan Boztepe transfer tahtasını açmayacaklarını söylemişti. Acaba şu anda gelinen noktada da aynısını mı düşünüyor, merak ediyorum. Transfer tahtasının açılmaması, bu gidişata göre, Antalyaspor için intihar olabilir. Ama madalyonun bir de öbür yüzü var: Transfer tahtasının açılması ve transferleri sezon başındaki zihniyetin yapmaya devam etmesi, Antalyaspor için yeni bir borç yükü anlamına gelir.

Antalyaspor yönetiminin yapması gereken iş belli: Transfer tahtasını açıp tam yetkiyi scouting ekibi ve Emre Belözoğlu ekibine vermek ve işlerine karışmamak. Dışarıdan yöneticilere gelen menajer tavsiyelerine kulaklarını tamamen tıkamak.

Her sene yapılan transferlerden birkaçı için “Sene sonunda kaç paraya satarız?” diye düşündüğümüz günlerden bu noktaya gelmek, cidden acı verici. Yapılan transferlerden bir tanesinin bile sene sonunda bonservis kazandırma ihtimali yok.

Geleceğe yapılan yatırım, bu sezon başıyla beraber Antalyaspor’da rafa kalktı.

Antalyaspor, bu yönetim anlayışıyla belki bu seneyi kurtarır, ama kaçınılmaz sondan seneye kendini kurtaramaz.