Soğuk Bir Gerçek
Ulaş Kalkan yazdı.
Sivasspor deplasmanında sahaya çıkan bir takım vardı ama sahada oynayan bir takım yoktu. Maçın daha ilk dakikalarından itibaren rakibin daha diri, daha istekli olduğu belli oldu. Biz ise ne hücumda ne savunmada ayakta kalabildik. Özellikle orta sahada rakibin baskısına hiç karşılık veremedik. Bu sezon zaman zaman oyun anlamında düşüşler yaşadık ama belki de en silik, en etkisiz maçımız buydu. Bir puan bile çıkaramayacağımızı dakikalar ilerledikçe herkes hissetti. Sivas soğuğu kadar sert bir mağlubiyet oldu bizim için.
Maalesef takım enerjisi son haftalarda ciddi bir düşüş içinde. Özellikle deplasman performansımızda yaşanan bu gerileme, sezonun kalan haftaları için endişe veriyor. Skor üretmekte zaten zorlanıyorduk, üstüne savunmada da bireysel hatalar eklenince işler iyice çıkmaza giriyor. Bu maçta da net pozisyon üretmeden, organize atak yapmadan oynayınca mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Kenan’ın birkaç kritik kurtarışı olmasa skor daha da ağır olabilirdi. Takımın sahadaki bu dağınık hali, sezon boyunca zaman zaman gösterdiğimiz direncin kırıldığını gösteriyor.
Buna rağmen sezon genelinde yine de doğru işler yapıldığını da unutmamak gerek. 40 puandayız ve küme düşme korkusunu büyük ölçüde bertaraf ettik. Sezon başında yaşanan belirsizlikler, teknik adam değişiklikleri, kadro içindeki uyumsuzluklara rağmen, ligin son düzlüğüne en azından nefes alarak girmiş olduk. Ancak bu noktadan sonrası için sadece “kurtulduk” demek yetmez. Antalyaspor formasını giyen her futbolcu, sahaya çıkarken bu armaya olan sorumluluğunu hatırlamak zorunda. Son maçlara da sezonun başındaki ciddiyetle çıkmak, taraftara yakışanı yapmak şart. Ayrıca alttaki takımlar puan almaya devam ediyor, bu sebeple 40 puan da yeterli bir sınır gibi görünmüyor.
Taraftarın beklentisi sadece skorla sınırlı değil. Taraftar, sahada mücadele görmek, forma aşkını hissetmek istiyor. Sivasspor maçında kaybetmeyi geçtim, mücadele bile görememek asıl üzen taraf oldu. Sezonun bu evresinde her maçın bir anlamı, her puanın bir değeri var. Ligde hedefini kaybetmiş gibi görünen takımların bile son haftalarda canla başla mücadele ettiğini izliyoruz. Bizim de bu bilinçle sahada olmamız gerekiyor. Çünkü Antalyaspor formasını taşımak, sadece kendin için değil, bir şehrin umudu ve onuru için savaşmak demektir.
Sezonun sonuna doğru yaklaşırken ne yazık ki önümüzde çok daha büyük bir problem var. Kulübümüz 3 dönem transfer yasağı cezası aldı ve bu ağır tablo, doğrudan yönetimin hatalı kararlarının sonucu. Yanlış yapılan sözleşmeler, zamanında ödenmeyen borçlar, kulübü bu noktaya sürükledi. Artık yeni transferlerle kadroyu güçlendirme şansımız yok. Elde ne varsa, onlarla ayakta kalmak zorundayız. Bu süreçte daha da önemli olan, altyapıya daha fazla değer vermek ve mevcut kadronun motivasyonunu yüksek tutmak olacak. Antalyaspor formasını sırtında taşıyan herkes, şartlar ne olursa olsun bu armanın ağırlığını hissetmeli. Çünkü camiamız, bahane değil mücadele görmek istiyor.