Sistemsel ve Mantıksal Karmaşalar

11 Şubat 2015 07:02

Futbolda sistemler çok önemlidir. Hele ki şampiyonluğa oynayan takımların… Sistemlerinin yazınki sezon öncesi kamplarında ve devre arası kamplarında en az iki taktik takıma denetilmeli, ezberletilmelidir ki sezon içerisinde sakatlıklar transferler vb. problemlerde kadrolar taktiklere göre uyarlansın. Bu iki taktikten en az bir tanesi ana taktik olmalıdır. Takımın oynarken zevk aldığı oyuncuların uygulamada zorluk çekmediği bir sistem olmalıdır ki başarı yakalansın.

Tamam, Hami Hocayı anlıyorum. sezon ortasında geldi. Takımı ve ligi tanımıyordu. Fakat takımın başında çıktığı 10.maç oldu Şanlıurfaspor maçı ve yine deneme tahtası gibi taktik değişimi… Devre arasından bu yana 3-5-2 ve duruma göre 4-3-3 taktikleriyle sahada var olmaya çalışan Antalyaspor’umuz, Şanlıurfaspor maçına Diarra’nın da yokluğunda 4-2-3-1 dizilişiyle çıktı. Bu zamana kadar Hami Mandıralı’nın karşı takıma hem defansta hem hücumda üstünlük kurabileceği en iyi sistemdi. Ben başarılı buldum fakat oyuncu tercihlerine göz atana kadar… Hücum ve kanat oyuncuları güçlü olan bir Şanlıurfa takımına karşı defansta Mehmet Sedef yerine Can Arat’ın kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Şayet Urfaspor’un attığı iki golde de Mehmet Sedef’in topun kaleye gidişini izlemesini, şampiyonluk mücadelesi içerisinde doğru bulmuyorum ve gerekenin yapılıp defansın Lokman- Can gerekirse Lokman-Boum ikilisinden kurulması gerektiği kanaatindeyim. Kanat oyuncuları sezon başından beri Antalyaspor’umuzu diğer takımlardan üstün kılan en önemli ayrıntı bozulmaması kanaatindeyim ki başarı sağlansın. Arada bir Hami Hocanın Sakıb’ı oynatmaması yanlış.

Şanlıurfa maçının ilk 15 dakikasında 2-0 öne geçti Antalyaspor’umuz taktik ve teknik disiplin olarak yeterince iyi olmasalar da Emrah ve Erman’ın yetenekli bireysel oyunlarıyla maça neredeyse 2-0 galip başladı Antalyaspor’umuz. İlk yarı böyle bitti. İkinci yarıda Şanlıurfaspor’un maçı çevirmeye çalışacağı belliyken Hami Hoca yine hiçbir müdahale yapmadan elleri cebinde kenarda maçı izledi. Ardından Şanlıurfa’nın golü ve Hami Hocadan bir oyuncu değişikliği… Orta sahanın ortasında kesici görevde bulunan Zeki Yıldırım ve Osman ikilisinden Zeki çıkıyor, yerine nispeten Zeki’den daha ağır olan Sezer Badur oyuna giriyor. O kadar gereksiz bir değişiklikti ki… Peder Janda gibi oyunun iki yönünü oynayan, takımı toparlayan, rakibe baskı yapan bir oyuncunun göz ardı edilmesi şampiyonluk yolunda Antalyaspor’a yapılan en büyük suçtur.

Geçen sezon Altınordu da bir alt ligde oynayan ve gol kralı tamamlamış bir oyuncudan Gökhan Karadeniz’den bahsetmek istiyorum. Sol açıkta hücuma yönelik o kadar gol atmış bir oyuncu Antalyaspor takımı içerisinde Hami Mandıralı yönetiminde heba oluyor. Tamam Hocam vaz geçemiyorsun oyuncudan ama asıl yerinde oynat. SOl açık mı oynasın, orta saha mı oynasın, yoksa forvet arkası mı oynasın? Defansa mı yardım etsin? Kafası karışık durumda bir oraya bir buraya koşuyor çocuk. Gerçekten bu kadar yetenekli futbolcuların sistemsizlik yüzünden yaratıcılıklarını sergileyememesine çok üzülüyorum.

İşte bu oyuncu ve taktiksel karmaşada Şanlıurfaspor bir gol daha buldu, durumu 2-2’ye getirdi. Daha sonra Erman’ın yerine giren Berk İsmail Ünsal son dakikada şeytanın bacağını kırdı, bizlere ve Antalyaspor’umuza altın değerinde üç puanı armağan etti.

Kazandık diye bazı şeylerin üzerini kapatmaya çalışanlar için çoğu bu takıma zarar verir. Ayrıca söylemem gereken şeylerden biri de eğer bu takım ilk ikiden çıkamazsa Süper Lige çıkamaz. Umarım her maç şans yanımızda olur ve her şey biz taraftarın gönlüne göre olur.

Kalbinde biraz olsun Antalyaspor sevgisi olanlara…