Şehir Milliyetçiliği

24 Mart 2015 11:07

Öncelikle bundan 100 yıl önce canını siper ederek bizlere vatan bırakan şehit atalarımızı rahmetle ve minnetle anıyorum.

Savunduğumuz her olgu mikro seviyeden başlar. Gurbete gidersin önce Türk’ü dost edinirsin. Daha sonra aynı şehrin çocuğuyla karşılaşırsın, iyi dostun olur fakat biraz zaman sonra bir de bakarsın ki aynı köyden biri çıkagelir dünyalar senin olur. Hemen sorarsın köyünden şu nasıl bu nasıl diye. Bizler aynı şehrin çocukları tek istediğimiz aynı sevdanın erleri olmak değil midir? Şehir milliyetçiliği isteyen her bir Antalyasporlu birey kendi menfaati için mi istiyor zannediyorsunuz? Daha şehrinin milliyetçisi olamayan insanlar nasıl vatan milliyetçisi olabilecek diye düşünmeden edemiyor insan.

Endişelerim giderek artıyor. Şehrinin takımını sırf güç ve Batı özentiliği uğruna satan gençlerimiz, iki gün sonra vatanı da güç ve batı özentiliği uğruna satmaz mı? Bence şehir bilinci ve milliyetçiliği konusu sizlerin düşündüğü gibi basite alınabilecek bir konu değil. “Ne var o da Bizanslı” deyip geçemez insan geçmemeli.

Toplumda en çok tepki alan ve itilen insanlar tutarsız insanlardır diye düşünüyorum. Kısa zamanda onların “derbi” dediği iki Bizans karşılaşması da yakın olduğundan bu kadar öfkeliyim belki de. Adama bakıyoruz akşam hepimizden daha Antalyasporlu. Sosyal medyada tüm yazışmaları Antalyasporluluğundan yana, ertesi gün yazmış gönderisini: “Bağırın ulan (Bizans) çok yaşa diye”

İnsanın altına neler neler yazası geliyor da kendine yakıştıramıyor. Gel gelelim bir de “önce Antalyasporluyum sonra Bizanslıyım” diyen tutarsızlar var ki bence en kabul edilemez olanları bunlar.

“Neler oluyor”un ardından “ne yapılabilir”i konuşmak gerek bazen. Çocuklarımızı, yeni gelen nesili tribüne çekmek şart diye düşünüyorum. Bunun nasıl olabileceği hakkında da bir milyon proje üretilebilir bence. Her şeyden öte Antalyaspor’u takım edinmenin sadece bir taraftarlık değil dava meselesi olduğunu da çocuklara aşılamak şart.

Dilerim, yeni nesil şehir bilinci oturmuş olarak tribündeki yerini alır. Belki o zaman gereksiz yere takımına küsüp maça gelmiyorum demez ha ne dersiniz ?