Passolig – Kombine – Antalyaspor Üçgeni

24 Ağustos 2014 03:14

Sevgili Antalyasporlular,

Ligin başlamasına artık az bir zaman kaldı. Takımımız hazırlık maçlarıyla lig öncesi formunu yakalamaya çalışıyor. Bugün Mehmet Sedef’ten gelen haberle üzüldük. Hem takımın kaptanı olması hem de hazırlık maçlarındaki formuyla bu sene defansımızın en önemli isimlerinden biri olacağını düşünürken gelen hastane raporları hepimizi üzdü. Sağlık her şeyden önce gelir diyoruz ve kendisine kalan yaşantısında başarılar diliyorum.

Gelelim asıl konumuza… Bildiğiniz üzere Türkiye Futbol Federasyonu yeni bir uygulama başlatarak, Türkiye’deki az olan futbol seyircisi ve taraftarını fişleyerek dayatmayla kart aldırarak, bu kartlar üzerinden maça girme zorunluluğu getirdi. Bunun anlamı, “ben tribünlerde kötü tezahürat yapan, sesini yükselten taraftar istemiyorum. Bunları da bu sistem sayesinde hedefim temizlemek ve oturarak maçların izlendiği bir ortam yaratacağım.” Ne kadar başarılı olacaklar orası tartışılır. Burada Antalyaspor’u ilgilendiren kısmı, zaten son senelerde az olan taraftar sayısının bu dayatmayla beraber ne olacağı ve kombine satışını nasıl etkileyeceği.

İlk önce konuya kombinelerden girecek olursak, 75-200 TL’lik kale arkası ve maraton tribünü fiyatları 17 maç alındığında son derece uygun ama sosyal medyada üzülerek okuduğum bazı yorumlarda hâlâ fiyatların pahalılığından şikayet edilmesini şahsen anlayamıyorum ve sağlıklı eli ayağı tutan bir insanın, eğer ki bu renklere gönül veriyorsa bu rakamları belli bir süre çalışarak ödeyebileceğini düşünüyorum. Bu rakamları ödemenin ekstra durumlar harici bir bahanesi olmadığını düşünüyorum.

Passolig konusu ise apayrı bir dava. Yukarıda da belirttiğim gibi bu tip dayatmalara karşı ülkenin belli başlı tribünleri öncelikli olmak üzere belli bir duruş sergilenmesi gerektiğini düşünüyorum. 1993 senesinden beri Antalya’da olduğum sürece hiçbir maçını kaçırmadığım Antalyaspor’un sırf bu duruşu bireysel olarak bile sergileyebilmek adına maçlarına gitmeme kararı aldım. Ne kadar sabredebilirim, nereye kadar sürdürebilirim, bunu zaman gösterecek. Ama şu an için doğru bildiğim, inandığım bu durumdan taviz vermeyi düşünmüyorum.

Passolig’in Antalyaspor tribünlerine çok büyük bir etkisi olacağını şahsen düşünmüyorum. Zira ortalama 4000-5000 kişiye oynarken maalesef tam anlamıyla yaratamadığımız atmosfer, bu dayatma sonrasında 2000-3000 ortalamaya düşüşü büyük bir fark yaratmayacaktır. Bunun sıkıntılarını en başta dolu tribünlere oynamaya alışık olan ülkenin daha popüler kulüpleri çekeceklerdir. İnancım bir senelik protestonun belki benim gibi kulübüne âşık insanlar için bu dönem içerisinde ceza olacağını ama ileriki dönemler adına önemli bir adım olacağıdır.

Geleceği kurtarmak adına bir senemi feda etmeye hazırım.

Sevgiyle, Antalyaspor’la kalın…

Evren İlkdoğan