Ercan Göksel – Nankör Şehir

27 Ocak 2015 10:31

Kırmızı beyaz renklere gönül bağlamış Antalya ve Antalyaspor sevdalılarına merhaba.

Tribünün, şehrin ve Antalyaspor’un yegane sahibi olan cefakar taraftarımıza saygılar sunuyorum.

Antalyaspor, Süper Lig yolunda önemli bir haftayı kayıpsız olarak kapattı. Puan olarak kayıp görünmese de aslında kaybedilen bir şeyler de vardı. Takımın oyununa değinmeyeceğim. O sonraki iş. Fakat tribün konusu hayli can sıkıcı.

Maç pazar günü. Saati de uygun. Lakin şehir uyuyor. Takım liderliğe oynuyor, tribünler küme düşmeye… Yahu kardeşim, evinizden özel arabayla alınıp tribüne mi getirilmek mi istiyorsunuz? Bu şehir, bu şehrin takımı, markası, vitrini birazcık desteği hak etmiyor mu sizce? Bu nankörlük neden? İstanbul takımları geldiğinde koşa koşa gittiğiniz stat, Antalyaspor’um konu olunca uzak mı geliyor? Yapmayın, etmeyin. Bunun adı vefasızlıktır, nankörlüktür.

Tamam, yönetime ya da Başkana kızıyor olabilirsiniz. Ama bu takımın adı “Antalyaspor”, desteğimiz Antalyaspor’a; kişilere değil.

Bir sözüm de tribünün içinden gelmiş, kongrelerde car car konuşan ama destek zamanı gelince yerinde olmayanlara… Nerdesiniz?

Yönetim kombine için ücret talep etmemişken doldurulamayan tribünler, yeni stadyumda da dolmaz. Antalya, artık şehir bilincini kaybetmiştir.  Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bunun da en büyük sebepleri başta Hasan Akıncıoğlu olmak üzere geçen seneki kötü yönetimi sebebiyle küme düşmemize sebep olan Gültekin Gencer’dir.

Gelelim takıma…

Galibiyetten ötürü Hami Mandıralı nezdinde tüm takımı kutluyorum. Son dakikada gelen gol her şeyi bir anda unutturdu sanırım. Ama ben hatırlatayım, takımın biraz daha çaba sarfetmesi lazım.

Diarra için ayrı bir parantez açmak istiyorum. Öne geçtiğimiz maçlarda farkı açacak pozisyonlara girmesine rağmen golü atamıyor. Hami Hocanın bu konuyla ilgilenip Diarra’ya son vuruş konusunda çalışma yaptırması lazım.

Yeni transferler için henüz bir şey söylemek zor. Umut ediyorum ki en kısa sürede takıma uyum sağlarlar.

Yazımın son kısmını Türk futbolunun yüz karası Ümit Özat’a ayırıyorum. Türk futbolu, eğer aşama kaydedemiyorsa Ümit Özat gibiler yüzündendir. Hakeme, hakem dörtlüsüne, rakip takım teknik direktörüne, tribüne olmak üzere herkese gider yapan bu külhanbeyine acaba federasyon ne ceza verecek?

Elinde tesbih, ağız dolusu küfürler… Kusura bakma müptezel, Türk Futbolu seni barındırmayacaktır.