Sen Çok Yaşa Antalyaspor

Gittiğimiz her deplasmanda görüyoruz ki tek vücut olduğumuz zaman kimse karşımızda duramıyor. Dogru analizler yaparak tribünlerimizin geleceği konusunda radikal adımlar atmak gerek …

Sen Çok Yaşa Antalyaspor
4 Ocak 2017 10:29

Öncelikle kendimi tanıtayım; Ben Hulusi Aydın. Konya doğumluyum. 1989 yılından beri Antalya’da yaşıyorum, evli ve bir çocuk babasıyım.

Siz değerli Antalya halkı ve Antalyasporlular karşısında nerden başlayacağım, neyden bahsedeceğimi bilmiyorum sanırım akışına bırakacağım.

En büyük sıkıntımızdan başlayalım. Yaşadığımız şehrin bir değeri var ve genel anlamda bunu sahip çıkmıyoruz veya insanlara bunu cazip gösteremiyoruz. Burada özeleştiri yaparak yola çıkalım. İnsanları Antalyasporlu yapmak için, stada gelmeleri için ne yapıyoruz? Sadece sosyal medyada insanları maça davet ediyoruz değil mi? Hem kluüp olarak hem taraftar olarak bu konuda çok pasif durumdayız. Hiçbir etkinliğimiz, okul ziyaretimiz, imza günümüz vs. herhangi bir çalışmamız ne yazık ki yok. Bu anlamda tribün gruplarımız 07 Gençlik ve Grup1966 ile Büyük Antalyaspor Derneği’nin bazı girişimleri var ama yeterli mi? Değil. Kulübümüz bu konuda sosyal etkinlikler, imza günleri, devlet okullarına bolca ziyaret gerçeklestirmedikçe ve sezon öncesi cazip kombine tekliflerinde bulunmaz ise hep böyle yarım kalırız.

Eğer kulübümüz bunları yaparsa bu sefer iş taraftara kalıyor. Nasıl mı? Günümüzün en büyük gücü sosyal medyada bunları sıkça gündeme getirerek, girilen her ortamda Antalyaspor’dan bahsederek, insanları özendirerek güzel günlere merhaba diyebiliriz.

Eksik kaldığımız bir unsur da sosyal sorumluluk projeleri. Bu projelerde ne kadar çok bulunursak Antalyaspor taraftarının imajını ve profilini iyi bir noktaya getirir, isminden sıkça söz ettirir hale geliriz. Bu da insanlara tribünlerin küfür eden insanların, kavganın dövüşün olmadığı; armasına sevdalı insanların yeri olduğu izlenimi verir ve taraftar kazanabiliriz.

Bir başka sorunumuz da tribünlerdeki dağınık yapılanmamız… Gittiğimiz her deplasmanda görüyoruz ki tek vücut olduğumuz zaman kimse karşımızda duramıyor. Dogru analizler yaparak tribünlerimizin geleceği konusunda radikal adımlar atmak gerek. “Tek Vücut Tek Ses” diyorum.

Birkaç cümle de kulüp başkanımız sayın Ali Şafak Öztürk ve yönetimine söylemek istiyorum.

Sayın başkanım, son haftalarda tribün grupları ile aranızda cereyan eden bir sıkıntı mevcut. Anlaşılan o ki bu sıkıntı sizler bir araya gelene kadar çözülmeyecek. Antalyaspor taraftarı olarak sizden ricamız bir an önce bu probleme bir çözüm bulmanız ve aradaki buzların erimesidir. Zira bizler ne sevdasından ne davasından vazgeçecek insanlar değiliz.

Şimdi diyeceksiniz ki hiç takımdan bahsetmemişsin, evet çünkü gerek duymadım. Takımla ilgili bi problem yok. O formayı giyip şanlı armayı taşıyan herkese güvenim sonsuz. Bu maratonu başarılı bir şekilde sürdürüyorlar. Bu yolun sonu Avrupa, hazırlayın pasaportları.

Son bir konu, beni tanıyan herkes bilir. 2013 yılından bu yana 6222 sayılı kanun sebebiyle spor müsabakalarından men cezasından ötürü maçlara gelemiyordum. Ta ki bir ay öncesine kadar. Bu süreç çok zor idi. Armadan ayrı kalmayı yaşayan bilir, gerçekten zor. İşte bu yüzden stat içerisinde uymanız gereken kuralları lütfen dikkate alalım. Sen yoksan bir kişi eksiğiz.

Düşüncelerimi dile getirmemde ve bunların sizlere ulaşmasına vesile olan SadeceAntalyaspor.com ailesine teşekkür ederim.

Antalyaspor’la kalın, Antalyasporlu kalın. Hoşçakalın. “Sen Çok Yaşa Antalyaspor