Kenar Yönetimi Başarısı

2 Mart 2020 10:55

Ahmet Çolak yazdı…

Cuma gecesi mübarek bir günde tüm ulusumuzu yasa boğan bir geceden sonra oynanan maçlar için yapılacak çok fazla bir şey olmuyor. Şehitlerimiz için ülkemize başsağlığı, kederli ailelerine sabırlar diliyorum.

Maça gelince adeta milli müsabaka havasında oynandı. Böyle olması da çok normal çünkü böyle hassas bir dönemde kayıpların üst düzey olduğu ortamda fazla bir şey beklememek gerekiyor.

Sahadaki tüm futbolcuların motive olamadığı, sert müdahaleden kaçındığı, ileri derecede mücadele olmayan bir maç izledik. Gerek rakip Fenerbahçe gerekse de biz gollerde aşırı sevinç gösterisi yapmadık. Müzik yayını olmaması ve anonsların seviyeli yapılması da acılı günlerde olması gerektiği gibiydi. Burada her iki takımın futbolcularını ve teknik ekiplerini kutluyorum.

Her şeyin bu kadar stabil ve rahat konumda olması adeta maçın hakemi için de bulunmaz bir nimetti ancak 75 dakika iyi götürdüğü maçı son 15 dakika çekilmez hale getirdi. Sen ki her şeyin bu kadar kolay olduğu maçı, futbolcuların iyi niyetli olduğu, kenar yönetimlerin itiraz etmediği, taraftar baskısının fazla olmadığı bu maçı böyle yönetirsen yarın atmosferi yüksek, baskı altında olduğun, sert müsabakaları nasıl yöneteceksin! Ali Şansalan adeta Fenerbahçe kenar yönetiminin son 15 dakika oyuna kurtarıcı olarak aldığı futbolcu gibiydi. Üzerinde sadece sarı lacivert forma eksikti. Bütün takdir haklarını Fenerbahçe adına kullandı. Yaklaşık olarak 40 yıldır futbol izlerim, ilk defa bir hakemin auta giden topu koşarak gidip top toplayıcı çocuklardan alıp, aut çizgisine koyacağını gözlemledim. Bu işler bu kadar aleni olmaz Ali Kardeş, sen daha cin olmadan adam çarpma yarışına girmişsin. Artık stadyumlarda bilinçli izleyici, en az 15 kamera ile çekim yapan yayıncı kuruluş, VAR sistemi, herkesin elinde üst düzey kameralı telefon ve en önemlisi sosyal medya mecraları var. Mutlaka birinden birine yakalanırsın. Fakat sen artn iyetli ve İstanbul takımları uşağı olursan sana da görev veren MHK ve TFF de mutlaka evirip çevirip ve de kıvırıp işin içinden çıkarsınız. Böylece kokuşmuş düzeni devam ettirirsiniz.

Antalyaspor artık takım olmuş. Bütün futbolcular yedek kulübesi dahil, herkes aşırı mücadele ediyor ve kaybetmeyi asla düşünmüyor. Bunun sonucunda son 6 haftada 3 galibiyet ve 3 beraberlik alıp yenilgi yüzü görmedik. İnşallah bu seri sezon sonuna kadar devam eder. Bu takımın adeta aile düzenine bürünmesinde başta kaptan Hakan Özmert olmak üzere devre arasında takıma dahil olan futbolcular çok büyük katkı vermişlerdir.

Bir büyük tebrik ve alkış da teknik direktör Tamer Tuna ve kenar yönetimdeki yardımcı hocaların tümüne gelsin. Adeta maçı yaşayıp sürekli oyunun içindeler, müdahale konusunda çok çabuk karar verip birlikte uyguluyorlar. Oyun içerisinde tüm müdahalelere hızlı bir şekilde reaksiyon gösterip en uygun değişiklikleri yapıyorlar. Kulübedeki birliktelik ve özgüven de sahaya yansıyor, başarılı sonuçlar elde ediliyor.

Gelecek haftanın kapanış maçında Gençlerbirliği karşısında takımımıza inancımız ve özgüvenimiz sonsuzdur. Oradan da puan veya puanlarla döneceklerinden hiç şüphem yok.