İş Bilenin Kılıç Kuşananın

24 Mart 2015 11:08

Yazımı hazırlarken bir yandan da Kasımpaşa- Galatasaray maçını izliyordum. Kasımpaşa futbol takımı cidden iyi futbolculardan kurulu bir ekip ama tek sorunu nasıl oynayacağını bilmiyor. Ligin en çok gol yiyen ve en çok gol atan ikinci takımı olması çok şeyin göstergesidir. Futbolda tüm bölgeler bir bütün olduğu zaman başarı geliyor. Bu maçı izlerken Alanyaspor ile eşleştirdim ve okuyucularımla paylaşmak istedim. Bizim futbol takımımız da aynı Kasımpaşa gibi yetenekli futbolcularla kurulu. Yazı başlığımda da belirttiğim gibi bu yetenekli futbolcuları doğru zamanda, doğru hamlelerle kullandığımız zaman farklı bir oyun izliyoruz.

Alanyaspor Giresun’a kendi evinde yenildikten sonra Osmanlı deplasmanı için herkesin ortak fikri puan çıkaramayacağımız şeklindeydi. Daha önce alacağımız puanları gasp eden hakemin bu maça verilmesi herkesin moralini bozdu. Osmanlı Kulübü’nün bedava Passolig ve bilet dağıtması, gazete haberlerine göre Büyükşehir Belediyesi çalışanlarını önce idmanlara sonra da maça getirilmesi çok dikkat çekiciydi. Nitekim Osmanlı Kulübü bu konularda başarılı da oldu. Tüm sezon boyu boş tribünlere oynarken bu maçta ciddi seyirci vardı. Kazandığımız için bazı ayrıntılar gözden kaçtı ama maçın hakemine fazla iş düşmese de kalecimize yapılan hareket kesin kırmızı kart idi. Ayrıca kimse konuşmadı ama Osmanlı golünde çok net ofsayt vardı. Eğer yenilseydik gündemi bu ayrıntılar belirleyecekti. Osmanlı tüm ataklarını sol kanattan yapmasına ve o bölgede aksamamıza rağmen takım olarak iyi direnç gösterdik. Bu maçın hikâyesinde öne çıkan güzellik, futbolcularımızın tüm olumsuz koşullara rağmen kendilerine yakışır mücadele sergilemesidir. Yine bu maçın ayıbı ise Ankara’ya giden yöneticilerimize, hoş geldiniz nezaketinde bulunmayan Osmanlı yöneticileridir. Bu vesile ile PTT 1.ligde nadir görülen, yöneticileri kalabalık bir şekilde dış saha maçlarına gitmesinden dolayı tebrik ediyorum. Bu tip ayrıntılar futbolcular için ayrı bir motivasyondur.

Osmanlı maçı sonrası sosyal medyada maçın özet videosunu yayınladım. 6 bin civarı izleme oranı ve 400 civarı paylaşım, gösterilen ilginin önemini işaret ediyordu. Bu ilgi ve mutluluğu ne yazık ki Oba Stadyumu’nda bugüne kadar yakalayamadık. Sezon başından beri hep çağrı yaptık ama değişen hiçbir şey yok. Sosyal medyada herkes maç çağrısı yapıyor ama stadyuma gelen taraftar sayısı değişmiyor. Daha fazla seyirci isteyen taraftar grupları sosyal mecradan çıkıp sahada çalışmalar yapması gerekiyor. O yüzden bundan sonra maç çağrısı yapmayacağım. Tamam, takım kazanırken başarıyı üstlenen çok olur ama başarı gelirken takıma sahip çıkmadığımız zaman bu demeçler ve övgüler samimi olmaz. Ligin bitmesine 9 hafta var iken hâlen camia kaderine terk edilmişse fazla söylenecek söz yoktur. Başkanından, yöneticine, futbolcusuna bizim gibi sağduyulu insanların söyleyeceği tek şey vardır. Bu sezon ezber bozmaya devam ediyorsunuz. Bu günleri yaşattığınız için Allah sizlerden razı olsun.