Tanıyabildiniz mi

Akhisar deplasmanları artık Akhisarlı kardeşlerimiz sayesinde bize deplasman sayılmıyor …

Tanıyabildiniz mi
1 Mart 2017 08:27

Ligin en az gol atan takımına karşı oynadık hafta sonu. Bu deplasmana giderken bırakın Türkiye Süper Ligi’ni, dünyanın en formda takımları arasındaydık. Ligde sıralamamız çok iyi yerlerde. Ummadığımız bir konumda bulunuyoruz. Bakış açımızı değiştirelim;
Ya sıralamamız kötü bir konumda olsaydı ne olacaktı? Herkes takımın Akhisar deplasmanında aldığı sonucu, oynadığı rezil futbolu yerden yere vuruyor olacaktı.

Camiada herkes ”Nazar boncuğu olsun, hep kazanacak değiliz ya, olur böyle iş kazaları” gibi ifadeler kullanıyor. Ben maalesef böyle bakamayacağım hafta sonu yaşadığımız olaya. Antalyaspor her maçını kazanmak için oynar. Eğer bizim bir hedefimiz varsa, ligin en az gol atan takımına karşı net bir skor elde etmemiz gerekiyordu. Renktaşlarım bu tarz yazı yazmamamı söylediler aslına bakarsanız ama ben yazarım. Ben hafta sonu sahadaki takımı kabul edemem. Biliyorum ki birçok renktaşımın da burada duygularına tercüman oluyorum. Bakın, takım mücadele eder kaybeder; buna ben dahil hiçbir renktaşım laf etmez ama hafta sonu sahadaki Antalyaspor’u tanıyabilen var mıydı? Mücadele, istek, arzu… Hiçbir şey yoktu! Kaybedilen para ise 1,5 Milyon TL. Size bir şey diyeyim mi,  hiçbir nazar boncuğu 1,5 Milyon TL etmez.

Takım halinde sınıfta kaldık. Ortalığın tozunu dumana katarken Antalyaspor rakibini ısırıyordu. Maçların büyük çoğunluğunda oyunu öyle bir sıkıştırıyorduk ki 25-30 Metre arasında oynuyorduk. Akhisar deplasmanında 60 metrelerde oynadık. Oyunu açtık. Rakipteki Olcan ve Özer’i tutamadık. Bir tane bile iyi oynayan oyuncumuz yoktu. Mücadele eden oyuncumuz da yoktu maalesef ve bu beni derinden üzdü.

Maçın başlarında takımımız biraz yüklenince Akhisar defansının aslına bakarsanız ne kadar kolay çözüleceğini çok iyi gördük ama nedense takım durdu. Yukarıda bahsettiğim oyunu 30 metrede oynarken ,bu maçta 60 metrelerde oynamamız ve topu sürekli havadan oynamamız sonucu kendi kendimizi bitirdik. Normal şartlarda en az üç gol atıp kazanacağımız maçı 3-0 kaybederken, 5-6 yemediğimize şükrettik. Rakip biraz becerikli olsaydı dediğim kadar gol yememiz normal olacaktı.

Gelelim kaybettiklerimize… Sadece 3 puanı kaybetmedik. Bunun yanında 1,5 milyon TL kaybettik. Osmanlıspor-Başakşehir ve Galatasaray-Beşiktaş maçlarının oynandığı haftada yukarıya yetişme hakkımızı kaybettik. Fenerbahçe, Gaziantep deplasmanında puan kaybetti. Şayet biz Akhisar deplasmanında kazanmış olsaydık bugün Fenerbahçe’nin üzerine çıkıp 4. sırada olacaktık. Galatasaray, Beşiktaş’a yenildi. Şayet biz Akhisar deplasmanında kazanmış olsaydık bugün Galatasaray ile aramızda iki puan fark kalmış olacaktı ve sonraki maçımız içeride Galatasaray ileydi. Beşiktaş buraya gelecek, Başakşehir buraya gelecek, Trabzonspor buraya gelecek. Bir şeylerin ciddiyetinin farkına varmalıyız. İnanılmaz bir kayıp yaşadık biz bu hafta. Eto’o, Galatasaray maçında olmayacak. Büyük bir kayıp bizim için. Rakibimize karşı en iyi oyuncumuz sahada olmayacak. Bu yüzden ben hafta sonu sahada olan takımı eleştiririm işte. Sevgi pıtırcığı olamam maalesef, kimse kusura bakmasın. Belki de sezon sonunda Şampiyonlar Ligi’ne gidecektik ve bu mağlubiyet yüzünden gidemeyeceğiz.

Akhisar deplasmanları artık Akhisarlı kardeşlerimiz sayesinde bize deplasman sayılmıyor. Gerçekten bizleri evimizde gibi hissettiriyorlar. Bizim için berbat olan günün en güzel olayıydı bizi ağırlamaları. Antalyaspor taraftarını tüm ülkeye terorist gibi göstermeye çalışan malum takımın başkanına da tokat gibi bir ev sahipliği gösterisi yapmıştır Akhiar taraftarı. Demek ki malum takımın taraftarında bir sıkıntı var. Yoksa biz her gittiğimiz yerde olay çıkaran taraftarlar değiliz. Son yıllarda hangi deplasmanımızda olay çıkmış ki gelmiş bize terörist yakıştırması yapıyorlar! Bunun da cevabını insanların vicdanına bırakıyorum.

Bu konu hakkında tek birşey yazacağım… Konyaspor başkanı, takımlarının berbat ötesi performansını örtmek, tepkilerden nasibini almamak ve gündemi değiştirmek için her fırsatta Antalyaspor taraftarına saldırıyor. Bizim üzerimizden prim yapıyor. Kendisine işine odaklanması konusunda başarılar diliyorum. İşi Konyaspor başkanlığı mı yapmak yoksa Antalyaspor taraftarı ile mi uğraşmak? Eğer ilki ise işi, işine odaklansın. Geçebiliyorsa geçsin Antalyaspor’u. Yok eğer ikincisi ise işi, Allah kolaylık versin diyorum.

Gelelim taraftarımıza… Takım 3-0 mağlup durumdayken yayıncı kuruluş spiker ve yorumcuları, tribünde düşmeyen taraftarımızı övdüler. Bu anlar, videolar aracılığı ile sosyal medyada sıkça tıklandı. Takım gol yedikçe, tribünde yüklenen bir taraftar vardı. Kendimize ayrılan yeri ağzına kadar doldurduk yine. Son üç deplasman maçımızda 100 otobüsten fazla taraftarımız armanın peşinden gitti. Bu kadar insan armanın peşinden geliyorsa, kimse kusura bakmasın ama o armayı taşıyanlar da düşmeyecek.

Sözün özü tabela 3-0 yazarken tribün düşmedi ama takım sınıfta kaldı.