Lige Başladık

Sakatlık derken, Rıza Hoca derken, onu derken, bunu derken maalesef şampiyonluk kadrosu kurduğumuz sezona altıncı haftada ilk galibiyetimizi alarak başlamış oluyoruz. Açık konuşmak gerekirse, Rıza Hocanın takımdan ayrılması sonucu sahada mental anlamda bir değişim olacağını herkes biliyordu. Nitekim öyle de oldu. Önde basan, alan daraltan, kanatlardan organize gelen bir Antalyaspor vardı sahada. Rakip takım da oldukça pasif kalınca net bir skor yansıdı tabelaya.

William ne kadar isabetli bir transfer olduğunu sanırım bu maçta iyice ortaya koydu. Gerçekten savunma anlamında yaptıkları olsun, topu oyuna sokuşu olsun çok iyi bir maç çıkardı ve bana göre maçın Nasri ile birlikte en iyi oyuncusuydu.

Nasri’yi izlemek gerçekten büyük keyif. Top ile oyunda zaten çok iyi ama çıplak göz ile izlerken yaptıkları, aldığı pozisyonlar, boş koşular derken gerçekten büyük oyuncu Nasri. Sonradan oyuna giren Menez’i gördük ki uyum sorunu kalmamış. Ofansif güce bakarmısınız; Menez, Nasri, Maicon ve Eto’o!.. Rakip savunmaların Türkiye’de en son karşılaşmak isteyeceği ofans gücü sanırım Antalyaspor’da.

Her zaman söylüyorum, bizim ofansımızda sıkıtı yok. Defans kurgumuz oturursa ciddi ciddi en azından Şampiyonlar Ligi kovalayacak gücümüz var. Yeter ki defans yapabilelim. Yoksa gol atmakta sıkıntımız yok.

Nasri’nin attığı golü tekrar tekrar izleyin. Doyum olmuyor gerçekten. Tam bir yıldız oyuncu farkı ve usta işi goldü. Eto’o yine oldukça istekliydi. Biz bu Eto’o’yu görmek istiyoruz işte. Lâkin Yekta’nın oyuna gireli henüz on dakika olmamışken iki sarı kart görerek atılması hiç de iyi olmadı. Zaten normalde rotasyon oyuncusu bu sezon Yekta. Sandro iyileşince William ile ikisi o bölgede oynayacaklar. Ama yine de Yekta tecrübesindeki bir oyuncuya yakışmadı.

İstatistiklerde inanılmaz üstündük Osmanlıspor’a karşı. Müthiş bir pas oranımız vardı. Üzerine bu pasların %90 gibi bir kısmı da olumlu olunca fark net oldu.

Haftaya Sivasspor deplasmanı var. Artık ligde gerçekten kolay maç yok. Her maç, her takım, her oyuncu canını dişine takarak oynuyor. Eksik oyuncularımız yavaş yavaş dönerken, biz de kendimizi bulmaya başlıyoruz artık. Umarım bu takım Sivas deplasmanından üç puanı getirir ve oldukça formda olarak ligi götüren Göztepe ile içeride kıran kırana bir maç oynarız.

Gelelim tribünlere… Galatasaray maçında biliyorsunuz 33.000 kişi ile full çekti tribünler. Aslına bakarsanız o maçta güzel destek vermiştik ama Osmanlıspor maçında tribün full çekmemesine rağmen,özellikle kale arkasındaki taraftar grupları olarak muazzam destek verdik. Bana kalsa, Galatasaray maçı gibi 3000 kişi olacağımıza kale arkalarında, Osmanlıspor maçı gibi 600 kişi olalım yeter. Aslında 3000 olalım lakin o 3000 kişi de Osmanlıspor maçındaki gibi destek versin.  Doksan dakika gırtlağını parçalayan tüm renktaşlarıma helal olsun. Gerçekten bu maç kazanıldıysa emekleri büyüktür.