Kabus Başlayacak mı?

Himmet Güler yazdı…

Kabus Başlayacak mı?
27 Kasım 2019 09:28

Gaziantep maçına kadar oynadığımız son 4 maçtan da mağlup ayrılmıştık. Gaziantep maçından sonra çok zorlu bir fikstür dönemine giriyoruz. Camia bunun bilincindeydi ve akıllarda galibiyet harici hiçbir şey yoktu.

Maça değişen teknik direktörümüzle başladık. Ama o da ne? Saha kenarında oyuna en az Tomas kadar çok müdahale eden 2 kişi daha vardı. Diego yedek kulübesindeydi maç boyu. Teknik direktör değişimi olmasına rağmen bu adam oynatılmıyor ise, saha dışı olaylar var demektir. Umarız bir an önce çözülür. Yoksa bu sezon Bahadır ile bitmeyecek.

Takımın hücum anlayışı bir tık daha yükselmiş. Ama şut çekmeyen, çektiği şutların hızı olmak ile olmamak arasında kalan organizasyonlar sonucu giden 2 puan daha oldu maalesef. Aatıf bize gelene kadar oynadığı her takımda harikalar yaratan bir oyuncuydu. Resmen bitmiş kendisi. Söylenecek hiçbir şey yok. Mukairu gerçekten yetenekli bir oyuncu olabilir. Top ayağında iken 3 adamın üzerine gitmesi güzel bir şey aslında futbol adına. Lakin o kadar adamı eksiltip pas vermeden oynarsa, gelecek adına kendisinden bir şey olmaz. Bencillik yaparak ancak yeteneklerini köreltecek. Umarım bu huyundan vazgeçer.

Takımda atletik olmayan bir çok oyuncu var. Günümüz futbolu artık süratli olmayan oyuncu kabul etmiyor. Süratli olmayan oyuncu birebir mücadelelerde geride kalmak istemediği için bolca faul yapar ve kart görür. Bu bağlamda Bahadır bu yönüyle de eksi yiyor. Bahadır boş alan bulan rakiplere karşı maalesef enteresan işler yapıyor. Rakip oyuncuya attığı dirsek sonucu hakem VAR incelemesine gitse takım 10 kişi kalacaktı. Dirseği çarpmadı bakın, dirsek attı orada Bahadır.

Takımın en iyisi, gol atmasaydı da Nazım’dı. Bolca hücum organizasyonu yaptı. Gerçekten gayretli ve iyi oynadı. Bu sezon bolca kendisi hakkında  bahsettiğim form düşüklüğünü atlatmış göründü. İşte bizim Nazım’ımız bu.

Gelelim maçın hakemine… Amilton pozisyonu malumunuz. Direkt kırmızı kartlık bir pozisyondu bu. Ama cesaret edemedi. Sarı kartı verirken bile yüzünde “Ben bu kırmızı kartı veremedim” endişesi vardı. Nedeni nedir bilinmez ama vermedi orada kırmızı kartı. Maçın o anına kadar Nazım ve Amilton o kanatta müthiş işler yaptılar. O dakikadan sonra başka arayışlara girmek zorunda kaldık. Çünkü Amilton yüzünden golü yedik. Düştüğü anda yanımdakilere dedim ki “Kaburgası kırıldı” O kadar belliydi ki yüzünden… Ama kendisi devam etmek istedi. Bazen aşırı hırs insanlara kaybettirir. Aynen de öyle oldu. Rakip hatayı affetmedi ve cezayı kesti.

Taraftar o hava şartlarına rağmen 90 dakika hiç susmadı. Takım zaten biraz savaştıysa da taraftarın iteklemesi sayesinde oldu. Bu taraftar olmasa ciddi anlamda diyorum bu takım küme düşer. Tam anlamıyla itici güç nasıl olunur konusunda ders verdi taraftar.

Şimdi çok zorlu bir fikstüre giriyoruz. Arka arkaya çok sert maçlar oynayacağız. Teknik direktör değişimi oldu. Başkan masaya yumruğunu vuralı kaç hafta oldu pardon? Ne değişti? Demek ki masaya yumruk atmakla bu iş olmuyor. Masayı kırmak gerekiyor.

Daha da olmuyorsa o masadan kalkmak gerekiyor.