Heyecanlanmaya Başladım

1 Ekim 2014 03:04

Yaz günlerine yavaş yavaş veda ettiğimiz şu günlerde fırtınalı bir hafta sonu geçirdi Antalya’mız. Havada gök gürültüsü, gökyüzünde şimşek eksik olmadı cumartesi gecesi. Cumartesi gecesindeki fırtına Antalya’nın yazdan kalma kirini, çöpünü atmış tertemiz, mis gibi bir pazar günü karşılamıştı Antalyalıları. Biraz daha bahsedersem hava durumuna dönecek yazı. En iyisi sadede geleyim. İşte bu mis gibi pazar gününün sonunda, 18.30’da bir fırtına daha başladı Antalya’da. Ama bundan etkilenen sadece Gaziantep BB idi. Antalya Akdeniz Üniversitesi Stadyumu’nda… Saat 20.30’da ne Nurullah Sağlam kaldı ne de Gaziantep’ten bir oyuncu ayakta… Antalya’mız öyle bir futbol oynadı ki şimşek gibi çaktı resmen. Üç puanı üç golle alan takımımız haftayı da üç puanla kapattı.

Yine kadro istikrarını korudu Antalya’mız sahaya çıkarken. Kadroyu ezberledik artık. Oyuncular her maç daha da birbirini tanıyor, her maç daha daha birbirlerine ısınıyorlar. Girenler çıkanlar belli… En önemlisi hırçın oyuncu yok. Pozisyon gereği olmasa takımımızda sarı kart gören oyuncu olmayacak. Uzun zamandır bu kadar centilmen, oyunu çirkinleştirmeyen, göze hoş gelen bir futbol oynamaya çalışan ve sonunda istediğini alan bir Antalyaspor izliyoruz.

Bana sezon başlamadan “ilk altıya sizi direk alıyoruz, sezonu oynamayın” deseler hemen kabul ederdim. Hiç kimsenin ümit etmediği, aklından bile geçirmediği şeyler oluyor. Karamsar bir tablo ancak bu kadar güllük gülistanlık hâle getirilebilir. Kim bu kadar iyi nokta transfer yaptıysa, kim bu kadar iyi kadro oluşumu koyduysa, kim bu kadar iyi takımı yönetiyor, öğretiyorsa gerçekten tebrik etmek lazım. Umarım hiç bozulmadan sezon sonuna kadar gider bu düzen ve hak etiğimiz yer olan Süper Lige çıkarız.

Sahada gerçekten modern futbol oynayan, tribüne gelen herkesi heyecanlandıran bir takım yaratıldığını görüyoruz. Fakat bu takım bir zaman sonra tribün desteği isteyecektir. Özellikle ikinci devre, bir sakat, bir aksilik olduğu zaman bu takımı itecek güç lazım arkasında. Buradan taraftarlara seslenmek istiyorum, gelin herkes alsın Passolig, takımı desteklesin. Güzel futbol, gerçekten ve gerçekten güzel futbol oynayan, oynadığı futboldan zevk alan ve taraftara zevk veren bir takım bu sene Antalyaspor’umuz. Gelin hep beraber heyecanlanalım, güzel günler bizimle olsun.

Bir sözüm de şudur: bu sezona ümitle başlayan, teknik direktörlüğe Mersin İdmanyurdu’nu Süper Lige çıkaran, ilk sezon ligde tutan ve ikinci sezonun ilk 10 maçında Mersin’den istifa eden, Türk futbolunun tecrübeli teknik adamlarından Nurullah Sağlam’ı getiren, kadrosuna Ameobi gibi bana göre bu ligin çok üzerinde olan, herkesin bildiği bir forvet transferi yapan eski oyuncusu Ben Yahia’yı Gaziantep’e getiren, büyük oyuncu olacak denilen ama fazla bir büyüme gösteremeyen, Muhammet Demir’i kadrosuna katan, geçen sezon Antalya’ya gelip altı ay tatil yapan Köksal’ı da kadrosunda bulunduran takım, Antalyaspor’umuz karşısında boynu bükük ayrıldı. Takım iyi ama biraz daha kendi aralarında sistemsel olarak alışmaları gerek. Ama maçta beni en çok şaşırtan, biraz da sevindiren şey vardı ki… Nurullah Sağlam’ın şaşkın bakışlarıyla Antalyaspor’u izlemesi, hayranlıkla futbolculara bakmasıydı. “Ahh bu takım bende olsa…” der gibiydi.

   Süper bir başlangıç… İlk dört haftada on puan… Umarım hep böyle gider.

Engin Erdem