Haydi Haydi Antalya

2014 Mayıs’ında sessiz sedasız alt ligin yolunu tutarken şehirde ne Antalyaspor’un varlığı ne küme düştüğü aslında pek de kimseyi ilgilendirmiyordu. Yeni gelen yönetim Hasan Akıncıoğlu’ndan aldığı dümeni pek iyi kontrol edememiş, 5 sezon aradan  sonra Süper Lige veda edilmişti.

Ne transferi ne taraftarı ne futbolcusu anlamadan geçen bir futbol tranfer sezonunun artından her şey süper başlamıştı. Bir alt ligde aslında her güzel şey sonlanacak diye bir şey yoktu aslında ama Antalyaspor’umuz için bunu söylemek pek doğru değildi. Dokuz maç sonunda alınan mağlubiyet Engin Korukır’ın sonunu hazırlamış, çok güzel kurguladığı, harika bir şekilde kurduğu kadro sezon sonunda sevinmemizi epeyce bir etkiledi. Taraftar ile kurduğu güzel ilişkiler uzun süre unutulmayacak cinsten…

2014 Ekim’i sonunda aslında herkesin tahmin ettiği çalkantılı dönem başlamış oldu. Hami Mandırılı ile anlaşan yönetim büyük hata yaptı. Belki büyük futbolcuydu fakat Antalyaspor’da Karadeniz’de esen rüzgârın Akdeniz’e uyumu pek te tutmadı. Çok sabredildi, çok puan kaybetti. Bana göre etkisiz elemanıydı şampiyonluk sezonunun.

2015 yılı Şubat ayında artık dibe doğru giden takıma yeni bir kan gerekiyordu ki o da bana göre doğru olmayan Yusuf Şimşek hamlesi oldu. Kendisi belki Antalyalıydı fakat futbolculuk döneminde Antalyaspor’a hiç faydası olmamıştı. Yalnız takıma geldikten sonraki sakin duruşu ve oynattığı temkinli futbol biraz olsun toparlanmaya, Play off finaliyle beraber son nefeste Antalyaspor’umuzun kendisini Süper Lige anmasına neden oldu. İyi de oldu. Karmakarışık sezonun ardından hem yönetim kendisini affettirdi hem Yusuf Şimşek hanesine bir artı koydu hem taraftar yeni stadyumla beraber daha heyecanlandı hem Antalyalı Antalyaspor’u benimseme başlangıcı bu kupayla sonuçlandı..

2015 Haziran ayı… Bir yanda 34 bin kişilik kenarda duran stadyum… Bir yanda Süper Lig heyacanı… Bir yanda yönetimin transfer taarruzu… Her sohbette ne zaman Antalyaspor konusu açılsa, ne zaman futbol konuşulsa şehir Antalyaspor’u hissetmeye başladı. Bir de yönetimin Eto’o hamlesi sadece Antalya’nın değil tüm Türkiye’nin gündemine oturdu.

Kimi yaşlı dedi, kimi yatmaya geldi dedi fakat ben bu tip transferleri gayet olumlu karşılıyorum. Özellikle biz gibi Anadolu takımlarında hem futbolcuların örnek alacağı birinin olması hem de tecrübesiyle takımı saha içinde ve saha dışında ayakta tutması açısından… Ayrıca şehir olarak da bir sembol olmasından dolayı ben gayet olumlu buluyorum. 10 dakika sahada kalması bize yeter de artar…

Bir dolu transfer, yeni bir stadyum, yeni heyecanlar… Dışarıda kim beni görse kombine soruyor. Herkes maça gelmek istiyor, herkes güzel futbol istiyor. Antalyalı Antalyaspor’u bekliyor… Yeni sezon hepimize hayırlı olsun. Sıkıntısız, güzel futbollu polemiklerden, futbol dışından uzak, futbolun içinde, futbolun güzelliklerinin, Eto’o nun attığı gollerin konuşulduğu bir sezon olsun…

Haydi Antalya, haydi Antalyaspor… Hep beraber güzel günlere…