İlk Yarı Değerlendirmesi

6 Ocak 2016 10:22

Ptt 1. Lig Play-off finalinde Samsunsporu penaltıların ardından gelen galibiyetle yendiğimiz maçtan sonra ,Antalya’ya yakışır biçimde kendimizi daha ait hissettiğimiz Süper Lige geri döndük …

PTT 1. Lig Play-off finalinde Samsunspor’u penaltıların ardından gelen galibiyetle yendiğimiz maçtan sonra Antalya’ya yakışır biçimde kendimizi daha ait hissettiğimiz Süper Lige geri döndük.

Yazın ilk ayları transfer bombalarıyla başladı. Bir ara neredeyse her gün transfer yapıldı. Genelde PTT liginden çıkan takımların parayı da görünce sarıldıkları en büyük şey transferdir. Tabii bunda menajerlerin de payı büyük. Yağlı kapıyı bulan her menajer kulüp duvarlarını aşındırır. Neyse ki aralarında bir transfer yapıldı ki değil küme düşme korkusu UEFA kupasına katılma ve Türkiye Kupasını Antalya’ya getirme sesleri ile lige başlandı. O transfer kamerunlu yıldız Samuel Eto’o’ydu.

İlk zamanlar ulusal basında büyük yankı uyandıran Eto’o transferi eleştirilerin de beraberinde getirdi. Yaşı, kilosu ve alacağı ücret klasik olarak Türkiye futbolunda bel altı vurma klasiğiyle epey eleştirildi. Lig başlar başlamaz ise tam tersine döndü. Oynadığı futbol, her şeye rağmen takıma sahip çıkışı, kazandırdığı puanlar, saha içerisinde takıma taktik katkısı, saha içerisi ağabeyliği değil Türk futbolunda, dünya futbolunda herkesin saygısını kazandı. Hatta ve hatta Yusuf Şimsek’in amatörce yediği ceza ve toparlanamayıp kovulmasının ardından Eto’o antrenör-futbolcu oldu Antalyaspor’da.

2015-2016 futbol sezonunun ilk yarısının en önemli olayı Antalya Arena’nın açılmasıydı. Atatürk Stadyumu’nun kullanıma kapanmasının ardından bir türlü stadyum problemini çözemeyen Antalya sonunda stadyumuna kavuştu. Uluslararası bir mimariye sahip ve Antalya’ya yakışan bir stadyum oldu. Bu stadyumun 10 sene önce yapılması gerekiyordu fakat yine de 10 sene gecikmeli de olsa böyle bir stadyumu Antalya’ya kazandıranlara teşekkür etmemek ayıp olur.

Futbol konusunda ilk yarı, klasik lige çıkan takımların yani yeni yapılanmayı yeni oyuncularla yola çıkan takımların yaşadığı gibi inişli çıkışlı bir grafikte başladı. İlk 7-8 maç Süper Lig heyecanı ve oynama isteğiyle alınan puanlar sonraki 5-6 maç gelen kötü dağınık oyun sonucu alınan mağlubiyetler, ardından devre arasına girerken tekrardan gelen kazanma hırsıyla takım 21 puanla ilk yarıyı kapattı. Kötü değil ama iyi de değil.

Ligin ikinci yarısı ilk yarısına göre daha zor olacak. Şampiyonluğa oynayan takımlar, küme düşme potasındaki takımlar, Avrupa kupalarına katılmak isteyenler ayrı bir motivasyonla sahaya çıkacaklar. Öncelikle sağlam bir teknik direktörle, sağlam bir oyun stili, ayrıca doğru oyuncu tercihleriyle iyi futbol oynayan, yılmayan bir Antalyaspor istiyoruz. Umarım 2016’da Antalyaspor’un futbol şansı yanında olur.

Kalbinizden Antalyaspor sevgisi 2016’da da hiç eksik olmasın…