Kabak Tadı Verdi

26 Nisan 2021 07:55

Ahmet Çolak yazdı…

Sezon sonu yaklaştıkça sahada oynanan oyun, oyuncu sağlığı, sakat ve cezalı durumları ve hakem atamaları dahil her şey içinden çıkılmaz hale gelmeye başladı. Özellikle bu kadar sıkışık lig ve kupa mesailerinden dolayı bu oyunun içinde olan herkese bir bıkkınlık geldi. Bu yazdıklarım bütün takımlar için geçerli lakin kadro derinliği ve oyuncu kalitesi olarak şu an ligin en mağdur takımı olan Antalyaspor için çok daha fazla hissedilmiştir.

Son oynanan Galatasaray maçı için yazacak çok fazla bir şey yok. Yine klasik 6-3-1 düzenine göre saha dizilişinde olan Antalyaspor takımı, 3. bölgeyi çok fazla düşünmediği için oyunu sürekli kendi yarı alanında kabul etti. Hiçbir üretkenlik ve hücum aksiyonu denemeden maçı bitirdi. Eğer rakip takım kalecisiz çıksa, yani Muslera’yı İstanbul’da bıraksalardı ve Muslera da çocukları ile vakit geçirseydi, maçtakinden daha çok efor sarf eder ve yorulurdu.

Takım olarak kötü günümüzde yakalandık. Boffin dışında reaksiyon gösteren tek bir oyuncu yoktu. Bir de bunların üstüne daha maçın başında Serdar Gürler ve akabinde Bahadır Öztürk’ün adale sakatlıklarından ötürü değişiklik haklarını erken kullanmamız, zaten kısıtlı olan hamle şansını sıfıra düşürmüş oldu. Sahada varlığı ve yokluğu belli olmayan Podolski, altılı savunma bölgesinin soluna geçince tamamen yok oldu. Üstüne üstlük bir de takım kaptanı olarak takımını son yarım saat 10 kişi bırakarak adeta fişi çekmiş oldu. Burada oyuncunun hataları kadar onu hala ısrarla sahada tutmaya çalışan teknik ekip ve kenar yönetiminin de katkısı var.

Son altı maçta beş mağlubiyet ile istikrarı yakalamış(!) bir Antalyaspor izliyoruz. Daha önceleri hiçbir mazeret üretmeyen ve başka şeylerin arkasına sığınmayan hoca artık son maçlardan sonra kadro derinliği ve hamle şansının olmadığından yakınır oldu. Devre arası transfer döneminde yönetimin yasağı kaldırma ve takviye yapma önerisini yine aynı hoca geri çevirmişti. Bu kadronun maç başı 1 veya 1,5 puan ortalamasını tutturacağını, bunun kendisi için yeterli olduğunu bizzat başkan ve yönetim kuruluna iletmiştir. Kalan 4 lig ve bir kupa finalini oynayarak artık bu sezonu sevabı ve günahı ile bitirmelidir.

Sahada oynanan oyun ve oyuncu kalitesi artık maçları izlememe seviyesine getirdi. Tabiri caiz ise artık kabak tadı verdi. Hiçbir üretkenlik ve reaksiyon göstermeyen oyuncu grubuna sahip bir takım olduk. Bir de üst üste yaşanan sakatlık, hastalık ve cezalı oyuncuların yerine süre alan futbolcular gerekli katkıyı koyamadılar. Önümüzdeki dönem kadronun en az %70 oranında değişmesi gerektiği son maçlarda gün yüzüne çıkmış oldu. Ne yazık ki bazı oyuncular bu takımın bir parçası olarak devam etmeyi ellerinin tersi ile itiyorlar. Muhtemelen çoğu isim gelecek sezonlarda bu takım ile birlikte olamayacaklar.

Önümüzdeki maçlarda maksimum puanları alarak, sezon finalini kupa ile taçlandırmak en büyük hayalimizdir. İnşallah teknik ekip ve oyuncu grubu da bu bilinçle hazırlanıp camiaya çifte bayram yaşatır.